VEFASIZLIK ETME, OLUR MU?

Nazım TEKTAŞ

Sen bir yamacında mekân tutmuşsun,

Ben diğerinde aynı dağın

Çarkımızı çeviren rüzgâr bir

Zahirimiz yanıltsa da görenleri

Döndüğümüz diyar bir

 

Gam olmasın tepelerin derdi,  dağlar bizim

Günler, aylar, yıllar ne ki, çağlar bizim

 

Boğaz’dan, bir gurub vakti sandala bin

Arkanda kararan, önünde pul pul kızaran sular

Yanında, semaverden çay dolduran eşin

Kıskanç martıların çığlığına aldırmadan

Böyle bir Gemlik seyahati düşün

 

Aklında ne yetim kalsın ne dul

Kanayan bütün yürekleri at içinden

Biriken her acıyı, alnından ter gibi sil

Ömer’ce yüklere talip olma artık

Devir o devir değil

Bir günlük, bir vakitlik sade kendin ol

Paydos de cihanın cümle çilesine

Kapat gönül kapını yâd’a

Bir günlük böyle yaşa böyle kal

Kalabilirsen dünya’da

 

Bir gurub vakti böyle git, ama çabuk dön

Bilirsin, çiçeksiz bahçe mahsundur

Gece-yarısı, sabaha karşı olsa da çık gel

Ziyan yok, uykumuz bölünsün sesinden

Zevk alınır bulut gürlemesinden

 

Gülen yüzün uzak kalmasın bizden

Sabah- akşam selâm ver, hatırımızı sor

Tiryâkin olmuşuz gerçek bu

Sensiz tadımız kalmıyor dostum,

Vefâsızlık etme olur mu?