Topal Ördek camiye girmesin

Adem ARI

Sayın Cumhurbaşkanımıza saygımın ötesinde kalbimin köşesinde sevgi duygumun bulunduğunu hissediyorum. Muhafazakarlığının ötesinde dik duruşunu takdir ediyorum. Erdoğan’ın bu ülkede karşılığının yüzde 70’lerde olduğunu defalarca yazdım. Bu düşüncemi ifade etmemden dolayı arkadaşlarım “Gizli Erdoğancı” olduğumu düşünerek beni Facebook arkadaşlığından silmişlerdi bile.  İstanbul Belediye Başkanlığından sonra Başbakanlık koltuğuna oturduğu yıllardı. FETÖ işbirliği etkisinden midir kendi öz düşüncesinden mi kaynaklanmaktaydı “Türk” ifadesine karşı mesafeli duruyordu. Hep “millet” diyordu. Bu millet ifadesinden milli-kültürel manada Türk’ü mü dini manada “ “İslam Milleti”ni mi kast ettiği pek anlaşılamıyordu. Zaten içinde yetiştiği “Milli Görüş”te de bu tür “ırkçı söylemlere"e yer verilmiyordu.

Fakat çölde bulunan bir ağaç misali ağzından çıkan “Türk” kelimesi de kendisine çok yakışıyor ve bu ifadeler zamanının kamuoyunda takdirle karşılanıyordu.

12 Eylül öncesinde milli görüşün de içinde yer aldığı koalisyon “Milliyetçi Cephe Hükümeti” olarak anılıyordu.

90’ların başında gerçekleştirilen ittifak da milliyetçi cepheyi 12 Eylül sonrasında bir araya getirmişti.

1 Kasım seçimleri öncesinde başlayan MHP, AK PARTİ yakınlaşması son seçimlerde ittifaka dönüştü. Erdoğan’ın ve ekibinin Milliyetçilere bakışında bir yumuşama haliyle gerçekleşti. Bu yumuşama Türk siyaseti ve Türk düşünce hareketi içinde çok önemli adımdı. Ancak siyasal MHP milliyetçiliği ile gerçekleşen yakınlaşma diğer Milliyetçi gurupları etkilemedi. Yine de BBP, Genel başkanlarının şehit edilmesinden sonraki mesafeli duruşunu terk ederek önceki seçimlerde bu ittifak içinde yer almıştı. Sadece bu yakınlaşmadan İYİ Parti nasibini alamadı aksine bu partiye karşı MHP ve AK Parti söylem birliğine girdi.

Belediye Başkanlığı seçimleri Ak Parti ile MHP’yi “Cumhur İttifakı”nda tekrar buluşturdu. Bunun karşısında İYİ Parti ile CHP’nin “Millet İttifakı” gerçekleşti. Türk siyaseti tarihinde görülmemiş bir ötekileştirme, karalama, bir torbaya koyma ifadelerini terminolojisine kattı.

Çok gergin bir havada geçirilen propaganda dönemini yine seçim sonrası itirazlar takip etti.

Seçim sonrasında soğuma beklenirken yangına körükle gidildi.Gönül Belediyeciliği anlayışı içine   “topal ördek” girdi. Maalesef bu topal ördek bir kandil akşamı bir camide gündeme getirilmişti.

Bugün gelinen noktada seçim sonrası tartışmalar devam ederken Cumhurbaşkanımız “Dönem kızgın demiri soğutma devridir” ifadelerini kullandı. Bu Berat Kandili’nin daha huzurlu geçeceğinin işaretidir. Bu kandil Sayın Erdoğan için zannedersem ayrı bir öneme sahiptir. Kendi tercihi olmasa da damadı adını bu geceye hürmeten almış olmalıdır.  İnşallah berat kandilini bereketinden istifade ederek birleştirici söylemler ile geçirir ve Ramazanı milletçe huzurla karşılarız.