Soruşturmam engellendi

Soruşturmam engellendi

Terörle Mücadele Kanunu’nun 10’uncu maddesi ile yetkili Savcı Muammer Akkaş, 2. dalga yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından alındı.

Yazılı açıklama yapan Akkaş, gözaltı kararlarının yerine getirilmediğini belirtti “Tüm meslektaşlarım ve kamuoyu bilmelidir ki bir Cumhuriyet Savcısı olarak soruşturma yapmam engellenmiştir” dedi.

YOLSUZLUK ve rüşvet soruşturmasına ilişkin 2’nci dalganın yapılması için 25 Aralık’ta emniyete talimat veren, Terörle Mücadele Kanunu’nun 10’uncu maddesi ile yetkili Savcı Muammer Akkaş tüm gün uğraşmasına rağmen polisi harekete geçiremedi. Dün ise soruşturmadan alındı. 2 gündür sürdürdüğü görüşmelerin ardından soruşturma dosyasının elinden alındığını söyleyen Akkaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı dahil birçok kişiyi suçlayarak “Bugün itibariyle bu soruşturma dosyasının içerisinde yer alan arama, elkoyma ve gözaltı kararları ile birlikte gerekçe gösterilmeden uhdemden alındığımı öğrendim. Bundan sonra sorumluluk İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcıvekilindedir. Tüm meslektaşlarım ve kamuoyu bilmelidir ki; bir Cumhuriyet Savcısı olarak soruşturma yapmam engellenmiştir” dedi.

AÇIKLAMA ZORUNLU OLDU

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın protokol kapısından çıkan Savcı Muammer Akkaş şifai açıklama yapmayacağını belirterek hazırladığı yazılı açıklamayı basın mensuplarına dağıttı. Soruları cevapsız bırakan Akkaş, tekrar adliye binasına girdi. Yürütülen soruşturmada karşılaştığı baskılar nedeniyle açıklama yapma zorunluluğunda bulunduğunu belirten Akkaş, bir sayfalık yazılı açıklamasında şunları söyledi:
“Uzun bir süredir içinde kamuoyu tarafından yakından tanınan kişiler ile bir kısım kamu görevlileri hakkında önemli iddiaların bulunduğu, çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet, nüfuz ticareti, sahtecilik, tehdit, 2863 sayılı yasaya muhalefet gibi suçlara ilişkin 2012/656 sayılı soruşturmayı yürütmekteydim. Kanun emri gereği gizli olarak yürütülmesi gereken soruşturmanın deşifre edilip basına yansımaya başlaması ve delillerin karartılmasına yönelik olarak önlem alındığını tespit etmem üzerine harekete geçmeden önce dosyayı 24 Aralık 2013 günü sayın başsavcım Turan Çolakkadı ve başsavcıvekilim Oktay Erdoğan’a ayrıntısı ile arz ettim. Suçlarla ilgili delillerin karartılmadan bir an önce toplanılabilmesi için nöbetçi hakimlikten soruşturma ile ilgili alınan arama ve el koyma kararları ile gözaltına alma kararını dün (25 Aralık) sabah itibari ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gereğinin yerine getirilmesi için gönderdim. Bilahare basın yayın organlarında ve internet sitelerinde gözaltına alınacak bazı isimlerin yer aldığını ve delillerin karartılmaya başladığını tespit ettim. 

GÖZALTI YERİNE GETİRİLMEDİ

Aynı gün saat 19.00 sıralarında operasyonda görev alacak şube müdürleri ile adliye binasında yaptığım görüşmeye rağmen mahkeme kararının ve gözaltına alma kararının yerine getirilmediğini belirledim. Bugün itibariyle bu soruşturma dosyasının içerisinde yer alan arama, elkoyma ve gözaltı kararları ile birlikte gerekçe gösterilmeden uhdemden alındığımı öğrendim. Bundan sonra sorumluluk İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcıvekilindedir. Tüm meslektaşlarım ve kamuoyu bilmelidir ki; bir Cumhuriyet Savcısı olarak soruşturma yapmam engellenmiştir.
Dolayısıyla hem Başsavcılık üzerinden hem de yargılama kararlarını uygulama durumunda olan Adli Kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemiştir. Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkan verilmiştir.

YARGIYA SAHİP ÇIKIN

Devletin üç temel erkinden biri olan, bağımsız ve tarafsız bir şekilde görev yapması beklenen yargı erkinin bir mensubu olarak bizlerden beklenen, mevzuatın bize vermiş olduğu yetki çerçevesinde işlenen suçlar ve suç işleyenler hakkında gereğinin yapılmasıdır. Görevimiz, baskılardan korkarak ve çekinerek milletin hukukunu çiğnetmek değil, milletimizin hukukunu koruma yolunda görevimizi hakkıyla yerine getirmeye çalışmaktır. Bu zorlu süreçte, en başta meslek büyüklerimiz olmak üzere bütün hukuk camiasından yargı bağımsızlığına sahip çıkmalarını bekliyorum. Saygılarımla.”