Rezonans ya da Bahçeli

Nazım PEKER

Sn. Devlet Bahçeli’yi anlamakta MHP’liler bile artık yaya kalmaktalar.

Öyle ki, Bahçeli, AKP’li arkadaşlardan bile fazla AKP’yi ve Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ı savunur halde.

Bir MHP’linin dediği gibi, adeta AKP’nin sözcüsü!..  Her kim ki AKP’ye ve Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini eleştiriyor, ilk itirazı ve ilk savunmayı Bahçeli yapıyor.

Anlaşılır gibi değil.

Fizik okuyanlar bilir. Bizim okul yıllarımızda 'rezonans' diye bir kavram vardı; Aynı frekansa sahip iki ses kaynağından biri titreştirildiğinde, diğerinin kendisine dokunulmadığı halde kendiliğinden titreşime geçmesi diye tarif edilir.

Bu kavrama fizikte REZONANS deniyordu.

Bahçeli, bugünlerde bu fizik kavramına tıpatıp uymakta, sanki AKP ve Erdoğan’ın rezonansı gibi.

Erdoğan bir konuda ses verince, Bahçeli de kendiliğinden ses vermekte!..

Oysa O’na hiçbir söz söylenmemiş iken.

Yani birileri AKP ve Erdoğan’a ya da Partili Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine bir söz ve laf edince ki, bunların hiç birin de Bahçeli ile uzak yakın ilgisi yok. 

Zira Bahçeli, hükümet değil, partili cumhurbaşkanı değil, AKP’li hiç değil.

Ama ne hikmetse AKP’ye, hükümete, Sn. Erdoğan’a bir söz söylendi mi, önce Bahçeli titriyor ve ses veriyor.

Bu acayip durumun sebebi ne ise söylese de biz kendisini kurtarsak, düştüğü bu acayip durumdan kendisini çekip çıkarsak.

Zira Sn. Erdoğan’a söylediği akıl almaz hakaret ve tespitler dün gibi kulaklarımızda.

Soru:

Sn. Bahçeli’yi rezonans durumuna sokan sebep ve etmen ne ki?

Esen kalınız.