Niye gazete okumuyor(um)uz

Fazlı KÖKSAL

Demirören Medya Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal; "Günde 15 lira verip sigara alan, 5 liraya bir bardak çay içen okuyucu 1 lira verip gazete okumuyorsa ortada büyük bir sorun var demektir." demiş...

Tesbit doğru da, bunu görmek için neden geç kaldınız?

Eskiden günde iki gazete hafta sonları da 3-4 gazete alırdım... Ama on yılı aşkın bir süredir otobüs yolculuğu yaptığım günler dışında, gazete almıyorum.

Niye mi? Çünkü;

1) Medya hep güçlünün yanında... Gerçekler güçlünün aleyhine ise o konu haber yapılmıyor... Uzun yıllardır Medya-reklam veren ilişkilerini takip ederim; reklam veren firmalar aleyhine hiç haber yapılmaz.

2) Medya olaylara takım tutar gibi bakar. Kendi siyasi çizgisindeki hatalar yanlışları haber konusu yapmaz, karşı takımın yanlışlarını abartır... Hatta olayları ters yüz etmekten, sahte belge üretmekten çekinmez…

3) Kendilerine "köşe yazarı" denilerek, köşe verilenlerin bir bölümü cahildir, kültür düzeyleri çok düşüktür... Bir bölümü iş takipçisidir... Bir bölümü yalakadır... Bir bölümü markalaşmış olmasına rağmen kendilerini yenileme gereği duymazlar... Bir bölümü de güce göre dönen fırıldaktır…

4) Aynı gazetede farklı görüşlere sahip kişileri görmek, yirmi yıllı aşkın süredir mümkün değil... Hep aynı renk hatta aynı rengin aynı tonundan kişileri okumanın da okura katacağı bir şey yok…

5) Gazeteci kökenli gazete sahibi kalmadı... Gazeteler, sahipleri olan iş adamlarını ticari çıkarları doğrultusunda yayın yapıyorlar… Bazı gazeteler de tarikatların, cemaatlerin veya siyasi partilerin kontrolünde… Tabi olarak, yayınlarını da kontrol eden grupların çıkarları doğrultusunda yapıyorlar…

6) Gazetelerde çok fazla Türkçe yazım hataları var. Çoğula çoğul eki ekleyenler (evraklar, emvaller, personeller vb), ayrı yazılacak kelimeleri bitişik, bitişik yazılacak kelimeleri ayrı yazanlar… Ki bu hatalar tez konusu olacak kadar yaygın…

7) Gazete yazarlarında da muhabirlerde de üslup kalmadı... Köşe yazarlarının kendilerine mahsus üslüpları vardı… Üslubundan, yazıyı kaleme alanları tanırdık… Yalnız köşe yazarları mı, spor yazarlarının ve hatta muhabirlerin farklı üslubu vardı… Mesela İslam Çupi’nin şiirsi bir üslubu vardı… İslam Çupi gazete değiştirdikçe ben de okuduğum gazeteyi değiştirirdim… Şemsi Salkım, Halit Çapın gibi muhabirlerin yazılarını yazılarda imzası olmasa bile tanırdım… Şu anda spor gazetecileri içinde İslam Çupi, Kahraman Bapçum, Namık Sevik veya Necmi Tanyolaç kadar Türkçeye hakim ve akıcı üslubu olan var mı?

8) Eskiden çok ciddi tiyatro, sinema, kitap eleştirileri yapılırdı... Şimdi küçük ideoloji gazeteleri dışında sanat-edebiyat eleştirilerine rastlamıyoruz…

9) Gazetelerin çok ünlü çizerleri vardı. Tek başına karikatür bile gazete alırken tercih nedeni idi… Turhan Selçuk ve Bedri Koraman için Milliyet, Semih Balcığlu için Tercüman, Nehar Tüblek için Hürriyet alanları biliyorum… Spor sayfalarının bile karikatüristleri vardı; Atan Erbulak, Cafer Zorlu…

9) Gazeteler Sanat, Kitap, Aile, Bilim ekleri verirdi. Bazı gazeteler 7 gün 7 farklı ek verirlerdi. Bugün bir iki gazetenin Kitap ve Bilim ekleri dışında ek uygulaması da hemen hemen kalmadı…

10) Eskiden önemli ve milli olaylarda gazeteler aynı konuyu manşet yaparlardı... Cumhuriyet Bayramında bayramı manşetten vermeyi bırakın, bayramdan hiç bahsetmeyen gazeteler var..

11) Gazeteler ve gazeteciler, verdikleri haberler yazdıkları yazılar ile gündem oluşturabiliyorlardı... Bugün gazeteler ve gazeteciler gündem oluşturma yeteneklerini kaybettiler.

12) Ve birkaç gazeteci/Köşe Yazarı ismi sayayım; Falih Rıfkı Atay, Nadir Nadi, Hüseyin Cahit Yalçın, Peyami Safa, Burhan Felek, Ulunay, Erol Güngör, Abdi İpekçi, Necdet Sevinç, Uğur Mumcu vb.… İsimleri çoğaltmak mümkün…Bu çapta gazeteciler yazsa, neden gazete almayalım...

13) İyi hazırlanmış bulmacaları bile gazete almak için bir neden olabiliyordu…

Bunların hepsi kaybolunca insanlar neden gazete alsın?

Tüm bunların üstüne, okunan gazetenin suç unsuru olarak takdim edilmesi… İnsanların okudukları gazeteye göre tanımlanması da gazete tirajlarını olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor…

Tabii bir de internet var.. Gazetelerin İnternet ile mücadele edebilmesi için kalitelerini çok çok artırmaları gerekirken, seviyeyi daha da düşürüyorlar.

Bir soruyla noktalayayım yazımı; oteller, pastaneler, STK'lar, gazeteler, resmi kurumlar, ulaşım firmaları gazete almasa, acaba gazeteler bugünkü tirajının yarısına ulaşabilir mi