Meral Akşener: "Önce parayla tehdit ettiler, şimdi hapisle"

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Erbaa'da düzenlenen mitingte "Önce parayla tehdit etti, şimdi hapisle."Siz masaların altına sakladığınızda tanklı tüfekli paşalardan korkmamışım da şimdi onlardan korkanlardan mı korkacağım?" dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçim çalışmaları kapsamında Tokat’ın Erbaa ilçesine geldi. Akşener, burada düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle:

"Önce parayla tehdit etti, şimdi hapisle. Dün itibarı ile mahkemeye vermiş. Ayıp be. Siz masaların altına sakladığınızda tanklı tüfekli paşalardan korkmamışım da şimdi onlardan korkanlardan mı korkacağım? Bu beka nedir? Bekayı anladık ki, birbirlerine çok sövdüler diye... "

"ÜLKÜCÜLER FATİHA'YI ÖĞRENDİ Mİ?" 

"Sayın Bahçeli, ‘17-25 Recep Tayyip Erdoğan, Ver Bilal’i al Hilal’i, şerefsiz, alçak’ dedi. AKP ve Tayyip Erdoğan’ı Haliç’te 41 kere yıkayacağım dedi. O zaman çok Omo, Tursil, Persil almıştı. O çadırın içine onları da koysunlar elde kaldı. Öbürü, ona ‘zürriyetsiz’ dedi. Ama en önemlisi ‘Ülkücüler Fatiha bilmez’ dedi. Soru şu: ‘Ülkücüler Fatiha’yı öğrendi mi?’ Bunların hepsini karşılıklı olarak birbirlerine söylediler. Erdoğan, televizyonda, ‘Benim ne olduğumu çok iyi bilir’ dedi."

"BIRAKIN HAPSİ, ÖLÜM GELSE BOYUN EĞMEYECEĞİM"

Ama kadınlar, çiftçiler, esnaf, işsiz yine biliyor. En önemlisi KPSS mağdurları biliyor. 82 puan alıp atanamayanlar biliyor. Sayın Erdoğan kendisine aleni sövenlerden hiç rahatsız olmaz biliyor musunuz? Harun gibi geldiler karun gibi oldular’ dedi Başbakan Yardımcısı yaptı. Akla zarar laflar edildi bakan yaptı. Benden neden hoşlanmıyor biliyor musunuz? Baş eğmeyenlerden haz etmiyor. Bırakın hapsi, ölüm de gelse vallahi de billahi de boyun eğmeyeceğim.”

"Üreten bir belediyecilik anlayışı harekete geçirilecek. İnşallah Murat’ıma oy vereceksiniz, O’nu seçeceksiniz. Kibirlenme padişahım, senden büyük Allah var. Kulağını tutacaksınız, çekeceksiniz…"

"Tank Palet Fabrikası bu milletin parasıyla yapıldı. İn bakayım 500 milyon dolarlık uçağından. Al Tank Palet Fabrikasını Katarlılardan geri!"

"1 Nisan’dan itibaren her şeyi yerli yerinde bırakırsanız, ‘Bu millet halinden memnun derler’, zam yağmuru altında, fırtınanın altında başınıza dolu yağar. Hanımefendiler anne terliği atacaksınız."

"BU SEÇİMİ BİR BELEDİYE SEÇİMİ OLMAKTAN ÇIKARDILAR"

“Ben ve benim gibiler vatanın tek bir çakıl taşına uzanan eli çatır çatır kırarız. Onun için dün her türlü hakareti edenler, onu tutturamayınca bugün CHP’nin de içinde bulunduğu Millet İttifakı’nın seçmenine yöneticilerine ‘Kandil’den emir alıyor’ diyor. Hadi oradan be! Alsan alsan sen alırsın. Meral Akşener emir alır mı? Onun için bu seçimi bir belediye seçimi olmaktan çıkardılar. 18 milyon insanı hem illetlikle, hem zilletlikle hem de teröristlikle suçladılar. “

“Bu bir belediye seçimiydi. Ne Sayın Erdoğan’ın, ne Sayın Bahçeli’nin, ne Kılıçdaroğlu’nun, ne de benim öznesi olduğum bir seçim değil. Adayların projelerine bakacaksınız. Dün ne yaptığına yarın ne yapacağına bakacaksınız ve bir karar vereceksiniz. Siz Millet İttifakı’nın adaylarının, Cumhur İttifakı’nın mensuplarına illet ve zillet dendiğini duydunuz mu? Çünkü MHP’ye oy veren, AKP’ye oy veren herkes benim kardeşimdir kardeşim.”

"Ama madem ki savaş ilan eder gibi bir belediye seçimi yapıyorlar; o zaman dinlemek, duymak, bu meydanı görmek zorundalar. Eğer yerel seçimlerde AKP adayları seçimi kaybederse Türkiye’nin bekası tehlikeye giriyormuş. Hadi oradan be!"

"EĞER 'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE' DİYEBİLİRSE..."

"Murat (Murat Toycan Selçuk) Belediye başkanı seçildiğinde Erbaa’nın bekası tehlikeye mi düşüyor? Dün düşmüyordu da bugün neden düşüyor? Demek ki kendi bekaları tehdit altında. Hayvancılık bitti, gümrük vergisiz patates ithalatı yapıyorlar. Bu bölgedeki 200 bin ton patates ekimini bitirdiler. Elbet de Murat kardeşime oy istemek için geldim. Diğer genel başkanlar da gelsin, önünüzde dursun, eğilsin, desin ki, “Bizim adayımıza oy verin.” Ama gelmezler… 500 milyon dolarlık uçaklarla uçanlar, 3 bin koruma ile gezenler, şurada bu sallanan platformun üzerine çıkamazlar, Erbaalı’nın gözünün içine bakamazlar, yanan tencerenin, boş tarlaların hesabını veremezler."

"Ben muhtereme huzurunuzda sesleniyorum. İstanbul’un Ankara’nın İzmir’in canı can da Erbaa’nın patlıcan mı? Aç bakayım buraya da tanzim satış noktası."

"Eğer Tayyip Bey’in ağzından ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözünü duyarsam ikamet ettiğim Üsküdar’da adaylarına oy vereceğim, böyle bir güzellik yapacağım. Şayet, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ diyebilirse."