KÖTÜLÜK BULAŞICIDIR!

Murat İDE

Meclis'teki kavgayı izlediniz muhtemelen.. CHP'li Musa Çam, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3 yıl önce MHP lideri Devlet Bahçeli için sarf ettiği çirkin sözleri tekrarlayınca ortalık karıştı..

O günü dün gibi hatırlıyorum.. Erdoğan'ın o sözleri üzerine sosyal medyada on binlerce kişi Devlet bey için 'Evlatlarınız burada' diye paylaşım yaptı..

Çirkin ve seviyesiz bir siyasi söyleme verilebilecek en güzel cevaptı..

Bu seviyesizlik siyasetin son 15 yılında artık olağan karşılanmaya başlandı.. Tehlikeli ve üzücü olan bu..

Tayyip Erdoğan'ın Devlet beye yönelik hakareti, yüzlerce örnekten yalnızca biri..

***

CHP'li Musa Çam'ın Meclis kürsüsünden bunu hatırlatmasına çok kızdı MHP'li vekiller.. Hatırlatılması bile incitici elbette.. Ama Allah aşkına söyler misiniz, bu sözü edenle, sözü edilen, yan yana duruyor diye, hakaretin sahibi pirüpak olabilir mi? Bir de MHP'lilerle birlikte tepki gösteriyormuş gibi yapmaya kalkabilir mi?

Oluyor.. Burası Türkiye..

Normalinde, sözü edene yönelmesi gereken tepki, sözü hatırlatana ediliyor..

Musa Çam'ın üslubu ve niyeti ayrı bir tartışma konusu.. Ancak, Erdoğan bu saygısızlığı yaptı mı? Yaptı.. Özür diledi mi? Dilemedi.. Bu örneğin dışında edilen tüm seviyesiz sözler, arşivde ve ortada dururken, mevzuyu sadece hatırlatana aslan kesilmek de, delikanlılığın yeni raconu olsa gerek..

***

Bakın size bu seviyesizlik dizisinin devam bölümünden bir örnek sunayım..

Türk Milliyetçiliği'nin sesi olabildiği günlerde BENGÜTÜRK ekranını takip edenler bilir Çiğdem Akdemir'i..

Çalışkanlığı, onurlu duruşu, kıvrak zekası, akıp giden yayıncılığı ve dersine iyi çalışan haberci farkını..

13 Mart günü bir paylaşımı var.. Diyor ki;

-Geçen sene bugün, şimdi adına ittifak dedikleri garip yol arkadaşlığını sorguladığım için kovulmuştum.. Şükür olsun ki güvenli seçime şaibe düşürenlerle yolum ayrılmış.. Hakkımı helal etmiyordum.. Vatandaş olarak da etmiyorum.. Oyuma, hakkıma karşı yapılan hesaplar dilerim ters teper..

13 Mart 2017'de, referandum için "EVET" oyu isteyen MHP'li milletvekiline, bir gazetecinin sorması gerekenleri sorduğu, yani aslında "İŞİNİ YAPTIĞI" için kovuldu..

Evet-Hayır arasındaki tercihini doğru ya da yanlış bulursunuz, o aydı.. Ama mesleği adına inandığını yapmakta ısrar etti.. Bedelse bedel dedi.. Artık unuttuğumuz değerler bunlar.. Bunca kıvrak arasında alkışlanması gerekirken, yerden yere vurulan hasletler bunlar.. Olsun..

***

Aynı Çiğdem Akdemir, dün de, CHP'li Musa Çam olayına ilişkin bir soru sormuş sosyal medyadan.. Diyor ki;

-Gerçekten Musa Çam'a mı kızgınlığınız? Yoksa hatırlattığı "zürriyetsiz" ifadesinin gerçek sahibi olan Erdoğan'ın, Devlet Bey'den özür dilememiş ve dilemeyecek olmasına mı? Sözün gerçek sahibine sözünüz yok mu?

Tanıyanlar için soru, tam da Çiğdem sorusu.. Ve sorunun içinde, Devlet beye yapılan saygısızlığa gönderme var, bu saygısızlığın özrüne dair beklenti var..

Peki ne oluyor bu sorudan sonra? Akın başlıyor.. Çiğdem Akdemir de özellikle paylaştığı için sakınca yok ama yine de özürle, bir tane örnek alayım şuraya.. İstanbul'dan, kendini Türk Milliyetçisi zanneden bir haysiyetsiz bakın ne soruyor Çiğdem'e;

-Kimin kucağından konuşuyosun sen haddini bilmez tv kaşarı??

Hep söylerim, 'Türkçeyi bilmeyenden Türk Milliyetçisi olmaz' diye..

Hadi bunu geçelim de, benim asıl merakım şu;

-pkk'nın ısıttığı müttefik koltuğuna oturup, sıcağı hissedince, herkesi de kucakta mı sanır bu çapsızlar?

-Bir kadını, yıllarca "Türk Milliyetçileri'nin yiğit sesi" dediğiniz bir haberciyi, iktidardan üç-beş kuruş nemalanmak için bu kadar pespaye şekilde satabilen kafa mıdır, memleketin bekasını dert eden(!) kafa?

***

Devlet beye hakaret edilmiştir.. Ve onun gibi onlarca hakaret kabak gibi ortada dururken, hakareti edene değil de, hatırlatana (ki bu da ayrı bir sorun) yürümek, aslında yürümek değil, yerinde saymaktır..

Bugün birçok konuya farklı baksam da Tayyip Erdoğan'ın o gün ettiği sözler, hâlâ içimi yakar, hâlâ ayıplarım..

Ve kıymet bilinecekse, bugün nemalanmak üzere yan yana geldiğimiz değil, Çiğdem gibi hâlâ içi yananların kıymetini bilin efendiler..

Yarın 'HAKARET EDEN' nasılsa satacak.. Özrü, bugün üzerine yürüdüğünüz Çiğdem'le kovalayacak..

Bilin istedim..