Kimsenin İhmali Yokmuş

Zeynel KOZANOĞLU
Soma’da üç yüzün üstünde şehidimiz var ya… Bu olayda kimsenin ihmali yokmuş. İlgililer böyle söylüyor. Ancak atladıkları bir nokta var. İhmal nedir? İhmal denilince siz ne anlıyorsunuz?  Aslında ne anlaşılmalı… 
 
İki süslü bayan güle oynaya bankaya geldiler. Üç yüz bin liraya yakın parayı insanların gözü önünde çektiler. Biraz hıkırdayarak biraz da kıkırdayarak bankadan çıktılar. Şimdi filmi burada durduralım.  Buraya kadar ihmal var mı? Yok. Bir akla aykırı durum var mı? Yok… 
 
Hani bir fıkra var ya… adam patlamış ve “Nah yok!” demiş. İşte o hesap… 
 
Nasıl ihmal yok kardeşim? Şu yokluk yoksulluk zamanında bankadan aldığın lahana yaprağı olsa dikkat etmen gerekir. Çevrende kimler seni izledi, gözledi. Sen öyle ulu orta gelip o parayı almaya mecbur muydun? Bankadan, ya da polisten yardım isteyemez miydin? 
 
Gözleri doğuştan olmayanlar bile biliyor ki, belediye otobüsünün bile bir önde bir arkada kapısı var. Otobüslerde pencerelerden biri gerektiğinde otobüsten çıkabilmek için kullanmaya elverişlidir. Ülkemizde tünellerin sayısı çoğaldı. Tünellerin iki ağzı da açık olduğu halde yine de her otuz elli metrede “acil çıkış” kapıları vardır. 
 
Peki, sen yerin altına doğru bir delik açmışsın. İçeriye binlerce kişiyi salıyorsun… Kilometrelerce derinlik, o derinlik içinde sayılamayacak kadar dehlizler… Ve her birinin diğer ucu kapalı.  Sen insan kafası taşımıyor musun arkadaşım? 
 
Bir elektrik donanımı kurmuşsun. İçerisi şıkır şıkır… Ya bu ışık sönerse… Sönmez canım, niye sönsün, diyemezsin. Söndü işte. Ve üç yüzün üstünde yiğidimizin hayatı söndü. Sana ve senin yalakalarına hiçbir şey olmayacak… Biraz paran eksilecek, biraz belki için burkulacak. 
 
Ama sakın ha sakın, “İhmalimiz yoktu” deme. Şili olayını hep aklında tut. Göçükten on yedi gün sonra işçilerin yerin altında ölmedikleri  anlaşıldı. Bunun anlaşılmasından sonra da kazanın üzerinden altmış üç gün geçmişken işçiler sağ salim kurtarıldılar.  
 
Şimdi Şili ile Türkiye’yi az buçuk tanıyalım. Ve ben “Soma madencileri böyle bir son’a müstehaktı” diyen kişiye sesleniyorum…  
 
Şili insanı Müslüman değil. Namaz niyaz bilmezler. Kuran’ı da tanımazlar. Ama Allahın  izniyle, Allahın yardımıyla onlar kurtuldular. 
 
Buna karşılık Somalı madenciler Müslümandılar. Namaz bilirlerdi. Kuranı tanıyorlardı. Ölümün eşiğine kadar gelmişken bile çamurlu sulardan aptes alarak, toprakla teyemmüm ederek son nefeslerini vermeden önce namaz kılmaya çalıştılar. 
 
Fakat bu insanlar öldüler… Şimdi ey kafası insan kafasına benzeyen fakat içinde pislik dolu olan yaratık… Şimdi söyle bakayım, Yüce Allah Şili’li maden işçisinin elinden tuttu, onları kurtardı da, benim sapına kadar Müslüman kardeşlerime sıra gelince sırtını mı döndü? 
 
Senin din anlayışın bin yılın gerisinde kaldı. Ne zaman uyanacaksın. 
 
Olay tedbir olayı… Olay ihmal olayı ve olay doğrudan doğruya akıl ve izan olayı. 
 
O da bizim kimi para babalarında yok, yok, yok…