Katar şeysinin anası...

Neşe DİLEKÇİOĞLU

Yıllar önce Karadeniz'in muhteşem orman manzaralı doğayla bütünleşmiş lokantasında, bu Katar şeysilerini bir güruh olarak geleneksel kıyafetleri içinde yemek yerken gördüğümde şaşırmış, burada Kâbe de yok, ne arıyorlar demiş, etrafı araştırmıştım, ne istiyor bunlar diye.

Gerçi alternatif Kâbe yapılmıştı da, o da Karadeniz'de değil İstanbul'daydı. (hatta kocaman pastasını yapmıştık kese kese yediydik, neresi gelirse!)

Dedim ki kendime; Neşe adamlar 7/24 tavaf edecek, Kâbe'ye gidecek değiller ya, hayatın güzel tatlarından da parası mukâbil yararlanacaklar elbette.

Masalarından kalkıp yanı başımızdaki pencereden ormana gözlerini kısa kısa baktıklarında anlamalıydım  orman manzaralı evler yaptırıp "Trabzon City" Kayar pardon Katar evleri diye bilboardlarda reklam yapacaklarını.

Adamlar sanırım Katar'ın coğrafik yapısından memnun değiller ki; Katar'ı Türkiye'ye taşımaya kararlı görünüyorlar.

Neden?

Türkiye'de bu güzel coğrafyada dört mevsimi yaşama şansınız var da ondan.

Allah'ın bir lütfu cennet gibi bir yer bahşetmiş bizlere.

Eee Arap'da tam tersini düşünürseniz para da var.

Ufaktan ufaktan projelerle parayı bastırıp gözlerine kestirdikleri her yeri satın alıyorlar.

Hatta öyle ki ne yapacaklarsa "tankı paleti"?

Sanki burada savaşacaklar gibi gidip bir de aşık ortaklı fabrikasını alıyorlar.

Alır, alırlar tabii, adamlarda para var... Fazla da olunca her yerlerine sürebilirler yani, kendi problemleri.

İlginçtir Katar şeysinin annesi Türkiye'nin en güzel yerlerini bizden iyi biliyor valla. (Biri tiyo mu veriyor acaba?)
Katar'da gayrimenkul işleri yapıyor sanırsam sa.

Yaaa güzel bakışlı, adamın bakınca içini delen, daha derinden bakınca da "Medusa" gibi taş kestiren kadın. Doymadın mı acaba gayrimenkule?

Sen nasıl Müslümansın bilmiyorum? Gözün doymamış hâlâ.

Nereye götürecen? Üstündeki beyaz giysinle gideceksin neticede, kefenin cebi mi var yoksa anlamadım gitti?

Şimdi de sanırım kesmedi Karadeniz ormanlarının talanı ki; Katar İstanbul, pardon Kanal İstanbul projesi henüz onaylanmadan Türk halkının izni ve dahi bilgisi olmadan, projesini sanki kendisi çizmiş gibi, geçtiği yerlerden gayrimenkul almalar falan, n'oluyor yani?

Ülke Katar'a peşkeş çekiliyor da Türk milletinin haberi mi yok?

İçine mıçıyım, al git uçağını yahu, biz aramızda para toplar, itibarımız için en iyisini alırız.

Tek süksemiz ve itibarımız bağımsızlığımız.

Büyü mü yaptınız nedir anlamadım ki?

Ne isterseniz şak hemen oluyor, şak diye sorgusuz sualsiz veriliyor.

Han dediğiniz yere hamam yapılıyor.

Türk milletinin de bir sabrı var kardeşim.

Katar emiri, al ananı da git bak.

Biz bu ülkenin prezint prezıntıyız yani, dedelerimizden atalarımızdan kaldı bizlere.

Yoksa ananızı ülkenin başından kaldıramayacağız, gözü doymadı, neresi derse parasını basıp alacak yahu. (sadece parasıyla mı? Yok itibarı, süksesi ile)

Böyle tek tek zorlanıyor görünüyor kadıncağız.

Ülkenin tapusunu mu alıyor gayrimenkul gibi görüp, nedir, n'oluyor?

Bilmiyoruz.

Bak işte Atatürk'ün tam bağımsızlığa inanmış evlatları olarak buna müsaade etmeyiz.

Burası üçüncü dünya ülkesi değil.

Savaşarak kazandığımızı parası mukabilinde satmayız.

Burası Filistin değil.

Öyle değil mi Türk milletinin onurlu insanları?

Anladım.

Kalın sağlıcakla...