Kara Gün Kararıp Geldi

Zeynel KOZANOĞLU
Madencilik alanında tarihimizin en büyük yıkımı… Soma’da yer altında yüzlerce yurttaşımızı kömüre kurban verdik. Televizyoncular malzeme buldular ya… Akşam sabah açık oturumlar,  tartışmalar, boş laflar. Türk-iş Genel başkanı “Ömründe ocağa inmemiş kimseler ahkâm kesiyor” dedi. Doğru söylüyor. Bizde ne yazık ki, genellikle böyle oluyor.  
 
Televizyonlarda sürdürülen tartışmalarda bir ortak noktayı yakalayabildim. Hemen herkes taşeron işçi çalıştırılmasından yakınıyor.  Ve ilgi çekici bir ayrıntı bu konuyu düzenleyen yasa da bilerek yanlış uygulanıyormuş. Ben şaşırmadım, ülkede ne doğru uygulanıyor ki? 
 
Nur içine yatsınlar… 
 
Soma’da yüzlerce eve ateş düştü. Analar, eşler, çocuklar ağlıyor, ağlıyor.  
 
Elbet yaraları sarılacak. Elbet kimse aç ve açık kalmayacak ama gidenler gelmeyecek. 
 
Peki, bu olay bize ders olacak mı? Hayır… İşte onu beklememeliyiz.  Çünkü biz ne kadar büyük yıkımlara uğramış olursak olalım, onun sarsıntısı kısa sürer. Arkasından eski tas eski hamama döner. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti… TV lerden birinde Türk-iş Genel sekreteri anlattı. “Devletin de haberi var” dedi.  Ve benim kanım dondu. 
 
Öyle işverenler varmış ki, işçisini asgari ücretle çalıştırıyormuş. Aylığını da bankaya yatırıyormuş. Ancak çalışan arkadaş parayı bankadan çekince bir kısmını getirip işverene geri veriyormuş. Ben buradan o işverene şöyle sesleniyorum. 
 
“Ey İşveren efendi… Sen insan mısın? Sen insan mısın?” 
 
Bu arada günümüzden tam elli iki yıl öncesinden bir haber vereyim. Ankara’da bir gazetede çalışıyordum. Ay başından ay başına “Bin iki yüz elli lira aylığımı aldım” diye imza atıyordum ve sadece altı yüz lira alıyordum.  Üstelik onu da öyle bölük pörçük veriyordu ki, hiçbir ay yüz otuz lira olan ev kiramı ödeyemiyordum.  
 
Fakat ilahi adalet diye bir gerçek ille de var. Şimdi o patronum nerede, ben neredeyim… Onu da bildireyim. O hemen o yıllarda Karadeniz’in bir ilinden otomobiliyle Ankara’ya gelirken bir uçuruma yuvarlandı. Arabasından fırlamış, koca gövdesini ağaç dallarından parça parça topladılar.  Ben ise üç çocuğumla, yedi torunumla, elli yedi yıllık Hayruş’umla ve de vücut tamlığımla hayattayım, bin şükür… 
 
Şimdi el açıp Allaha yalvarıyorum: 
 
 “Güzel Rabbim! Benim  eski patronuma gösterdiğin rahmeti şu Soma şehitleri konusunda kusuru olanlardan esirgeme yarabbi…