İttifaklar seçimi

Murat İDE

31 Mart seçimi bitti.. Birinci madde şu; Bu seçim bir ittifaklar seçimiydi.. Bunu en iyi bilen de, iktidar partileriydi.. Dikkat buyrun, söylemleri hep 'cumhur ittifakı' üzerineydi... Dolayısıyla doğru olan, bu seçimi ittifaklar üzerinden değerlendirmek.. Bu açıdan baktığınızda, devasa bir ekonomik güç, yerelde 25, ülkede 17 yıllık güçlü bir iktidar, sınırsız medya imkanları ve devlet gücüyle kampanya yürüten cumhur ittifakının karşısında millet ittifakı...

Sonuç;

1-15'inci seçimin sonunda, diğerlerinden farklı olarak balkona yalnızca eşiyle çıkarak, fatura keseceğinin sinyalini veren bir Tayyip Erdoğan.. Ekonomik tablo yüzünden, seçmenin kendisinden kaçacağını göremeyip, o seçmeni, ortağının ördüğü 'Beka" ağına iten bir Tayyip Erdoğan...

2- Ekonomik çalkantının göbeğinde, millete 'umut ve güven' vermek üzerine bina edilmesi gereken kampanyayı, 'Beka' buluşuyla sahne alan ve bunu ortağına da kabul ettiren, bu yanıyla da ortağına kaybettirip kendi kazanan bir Devlet Bahçeli... Elbette bu kazanç görece... Zira 2 büyükşehir elinden gitti... Ama il sayısına bakınca "Kazandım" deme hakkı var...

3-Seçimden başarıyla çıkan bir millet ittifakı... İttifak hamlesini nezaketli bir üslupla yürüten, kırılma anlarında devreye girerek, "Ülkemiz ve yarınımız" diyerek toparlanmasına katkı veren bir Kemal Kılıçdaroğlu... Ortağının aslında 'Nasıl bir fedakarlıkta bulunduğunu' gören ve bunun kıymetini bilen bir Kemal Kılıçdaroğlu... Diğer seçimlerin aksine, belki biraz da ortağını takiple, ekonomik alanda ısrarcı olan ve bu yanıyla da farklı bir kampanya yürüten Kemal Kılıçdaroğlu...

4- Bu ittifakı ilmek ilmek örerek, Türk siyasetinde, çeyrek asırdır değişmeyen Ankara ve İstanbul patronajını değiştiren Meral Akşener... İlmek ilmek örülen ittifakın yanı sıra, en can alıcı alanda, mutfak ekonomisinde ve ekonomik hak ve hukuk talep eden bir çizgide ısrar ederek, 17 yıldır yenilmeyen bir iktidarın gardını düşüren bir Meral Akşener.. Bu satırları karalarken ekranlarda Binali Yıldırım konuşuyor ve diyor ki; "Geçersiz oyların tekrar incelenmesini istedik.. Süreç devam ediyor.." Bunu niye ekledim.. Sonuç itibarıyla, Ak Parti'yi 17 yılın sonunda 'Geçersiz oylardan' ve 'İtirazlardan' medet umar hale getiren bir Meral Akşener..

**

Tablo ortada.. Seçimden önce siz okurlara demiştim ki; - Kendinize şu soruyu sorun; İYİ Parti olmasaydı, tablo ne olurdu?

Bugün bu soru daha anlamlı hale geldi.. O yüzden, alın sonuçları önünüze ve sorun kendinize; - İYİ Parti olmasaydı sonuç ne olurdu?

Demem o ki, İstanbul ve Ankara gibi illerde 25 yıllık yerel iktidar, ülke genelinde de 17 yıllık iktidar, asla yenilmez görülürken, ne değişti de böyle bir sonuç çıktı?

Değişen ne? Yeni olan ne?

Cevap basit.. Yeni olan şu; Artık İYİ Parti var.. İYİ Parti'nin yeni ve farklı dili var.. Yeni ve kazanmaya odaklı siyaset anlayışı var...

**

Dolayısıyla, asla yaşanmaması gereken zafer sarhoşluğuyla, bu seçimin bir 'İttifaklar Seçimi' olduğunu unutabilme ihtimaline karşı bunun altını çiziyorum... Milletin makus talihini değiştiren hamle ve hareketin hakkını teslim etmeyenler, incitebilecekler şunun hesabını iyi yapmalı diyor içimdeki ses;

- Önümüzde bir seçim daha var. Dört yılda mı olur, 1 yılda mı bilmem, ama var... Ve Türkiye'de iktidarın yolu da artık İYİ Parti'den geçiyor..

Sizlerle şimdi paylaşamayacağım çok kıymetli bir fedakarlık, Türkiye ve Türk Milleti'nin makus talihini yenme imkanını doğurdu... Bunu not edin..

x x x

Diyor ki bazı ağızlar;

- İYİ Parti bu seçimden Büyükşehir ya da il belediye başkanlığı alamadan çıktıb.. Dolayısıyla başarısız..

Şuraya bir gülücük efekti koyacağım da, yazıişleri kızıyor... İttifaklar seçiminde, İstanbul'u, Ankara'yı, Antalya'yı, Adana'yı alıp, 17 yıllık iktidarı sallayan kimdi, afedersiniz? Millet İttifakı...

Peki Millet İttifakı kim, afedersiniz? CHP ve İYİ Parti işbirliği..

Ee, bi yandan iktidar kaybediyor... Ama aynı anda, iktidarın elinden devasa illeri alan Millet İttifakı'nın bir üyesi kaybediyor...

Ulu orta söylemeyin, gülerler adama...

x x x

Haaaa, 2 büyükşehir, 3 il belediyesi alınsaydı elbette cilalı olurdu... Ama ilk günden bu yana bir şey söylüyor Meral Akşener, belki de dikkatini çekmemiş bu ağızların, bu kulakların, bu akılların;

- Türkiye uçurumun kıyısında... Ve öncelikli olarak yapmamız gereken bu iktidara bir dur demek, bir kulağını çekmek...

Bu sözlerin gereğini yaptı Meral hanım... Belediye almak istemez mi? Elbette ister... Ama hesabı, kitabı, adımları buna göre değil, ülkeyi uçurumun kıyısına getiren 17 yıllık iktidarı, söyle bir silkelemek için planladı yol haritasını... Amacına ulaştığı da ortada...

Bu yanıyla iyi ki 'İYİ'ler girdi siyasi hayatımıza.. Bu çocukları yabana atmayın.. Çünkü bu fakir, o dizelerde, boşa söylemiyor;

"Gözleri yıldız gibi kaşları hilal / Sanki Sultan Alparslan / Sanki Sultan Mehmet Han, Sanki Mustafa Kemal, bizim çocuklar.."

Hani İYİ Parti HDP'yle el eleydi?

Seçim kampanyası boyunca damarlarını şişirerek iftira attı iktidar partileri;

-İYİ Parti HDP el ele...

Seçim bitti, yaygara ve çamur devam ediyor.. Bakın bunlar, havuz medyasının amiral gemisine dönen Hürriyet ve flikası Milliyet'ten iki başlık... Aynı başlık, aynı ağız, aynı çamur...

1 Nisan sabahı attılar bu başlıkları..

Peki 31 Mart gecesi, iktidar partilerinin liderleri ne diyordu?

Baktım Tayyip Erdoğan konuşuyor;

- Özellikle Kürt kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum...

Baktım Devlet Bahçeli konuşuyor;

- Kürt kökenli vatandaşlarıma teşekkür ediyorum...

Demek ki neymiş; HDP'ye oy veren seçmen, bu kez iktidar partilerine destek vermiş...

O halde biri bana söyler mi, kampanya sürecinde bu naneyi niye yediler ve herşey ortadayken yemeye devam ediyorlar?

Seçimin mesajı ne?

--

31 Mart seçiminin mesajı, kestiği fatura...

İYİ Parti ve Meral Akşener ilk günden bazı noktaların altını çizdi.. Ve stratejisini de bu noktalar üzerine bina etti.. Sonuçta Meral Akşener, iktidar partisine fatura çıkardı.. Neyin faturası;

- Ayaklar altına alınan Milliyetçiliğin faturası..

- 3600 ek gösterge ve EYT'liler için verilipte tutulmayan sözlerin faturası..

- 17 yılın sonunda Türkiye'yi soğan kuyruğuna sokan ve buna alay eder gibi 'Varlık Kuyruğu' diyen dilin faturası..

- Gençleri umutsuzluğa iten nobranlığın faturası...

- Milleti geren, ayrıştıran, iten kakan nobranlığın faturası...

- Kendisine ayna tutulduğunda "Seni hapse atarım" diyen tehdit siyasetinin faturası...

- Çarşıda-pazardaki yangının faturası...

- Doğalgazın-elektriğin faturası...

- Gıda terörü denerek terörist ilan edilen esnafın faturası...

- Demokratik hakkını muhalefetten yana kullandığı için terörist ilan edilen vatandaşın faturası...

- Millet kuruşun hesabını yaparken, içinden geldikleri milleti unutup, dolar istiflemenin ve şatafatın faturası...

x x x

Ne dedi dün Meral Akşener;

- Bu bir sonuç değil, bir başlangıç...

Çünkü Türkiye'yi zor günler bekliyor... Seçim için halının altına süpürülen devasa sorunlar kapımıza dayanacak.,. Ve korku duvarındaki çatlak büyüdükçe, Millet 31 sonucuna bakarak, "Evet başarabiliriz ve mahkum değiliz" dedikçe, İYİ'lerin aslında ne yapmak istediğini daha iyi anlayacak Türkiye...