İnsanlar niye Bu kadar uçkuruna düşkün hale geldi?

Zeynel KOZANOĞLU

 

 Biz hiç bir sorunu derinliğine incelemeyi göze almayız. Bizim için asıl olan sonuçtur. Cezayı sonuca bakarak veririz. Ödül gerektiriyorsa sonuç bize söyler, nasıl bir ödül vereceğimizi. Bu yüzden de her kafadan ayrı ses çıkar. Kiminin “kara” dediği kimilerince “ak” olur.

Hedefimde hiç kimse yok ama bir önek üzerinden sözümü sürdüreyim.

Çevremizi de “Mahalle” diye adlandırayım. Mahallede hatırlıca biri bir olaya karışmıştır. Bu eğer yüz kızartıcı bir olay ise herkesin bu hatırlı kişiye karşı tavır alması beklenmez mi? Eğer o kişi  göğüs kabartıcı bir davranış sergilemişse herkesin takdirini kazanmaz mı?

İşte bizde bu olamıyor. Adam sekreter olarak yanına verilen evli bayana kötülük etmiş. Bunun ortaya çıkması kimenin umurunda olmayabiliyor. Hatta o kişi bulunduğu yerin rüzgârından yararlanarak  o sekreterini milletvekili seçtirmişse de durum değişmiyor.

Aynı adamın bu bayanla çirkin ilişkisi CD lerle filan ortaya konulduktan sonra da adam utandığı için koltuğunu bırakıyor ama halkımız önünde itibarında zerre kayıp yaşanmıyor. Hemen sonra gelen seçimde arkadaş Milletvekili seçiliyor. Partisince TBMM nin başkanlığına aday gösteriliyor.

Bir kanat böyle de diğer kanat daha mı hırlı? Yeryüzünün en büyük soygununu yapan adam olduğu ortaya çıkınca bakanlık görevinden ayrılan kişi memleketine gidince “Bu millet seninle gurur duyuyor” haykırışlarıyla karşılanıyor.

Size bir sır vereyim mi? Altmış yıldır elimde kalem, yazıyor da yazıyorum.  Kendi yakınlarıma bile adımı duyuramadım. Şeytan ara sıra diyor ki, şöyle insanlara pek ters gelecek bir laf etsem, ya da hiç de dengim olmayan bir genç bayana uzaktan el kol hareketi yapsam da o da isyan etse, iki saat içinde Türkiye çapında adım yayılır.

Ve insanların yarısı tükürmek için yüzümü ararken geri kalan yarısı da beni göklere çıkarmak için slogan aramaya koyulur. Eee, bir gözümü yumarsam, vicdanımın yarısını devre dışına istersem insanların yarısının desteği de beni uçurur.

Görüp duruyoruz. Bu ülkede yüzde elli ile en yukarılara çıkılabiliyor.

Şakadan vaz geçiyorum ve şimdi konuya geliyorum. İşte bir kısım insanımızı suça iten, ya da suçtan kaçınmaktan alı koyan nedenlerden biri bu. Daha önce de yazmıştım. Danimarka’da yaşayan Kürt kökenli yaşlıca bir tanıdığım beş on yıl önce  intihar etti.

 Sebebi araştırıldığında ortaya şu gerçek çıktı. Adamın köyde bir bayanla adını çıkarmışlar. O  da onur meselesi yapıp kendi canına kıymış. Günümüze bu tersine döndü. Sirk soytarılarına aslan denilir oldu. Diğerlerini sayamıyorum, siz tamamlayın.

Türkiye’de hangi taşın altını kurcalasanız bir çocuğa kötülük olayı fışkırıyor. Kimi akılsızlar bunu yaşadığımız modern hayata bağlamaya çalışıyorlar. Türkiye’de bunca cami, bu camilerde yüz bini aşkın imam, Türkiye’de yüzlerce tv ve bini aşkın radyo istasyonu insanlara akşam sabah çocuklara kötülük etmeyi mi aşılıyorlar?

Niye sorunun kökenine inmiyosunuz?