Çanakkale ruhunu arıyorum...

Niyazi BEKTAŞ

Çanakkale; Dünya Tarihinde eşi ve benzeri olmayan bir savaşın geçtiği yerin adıdır.

Çanakkale Savaşı bir kaç şiir, birkaç roman, birkaç olay ile anlatılmayacak kadar Türk Milleti için büyük bir mücadeledir.

Bütün dünya tarihçileri bir araya gelse orada yaşanılan ruh yapısının anlatamazlar. Bizler de maalesef ÇANAKKALE RUHUNU anlatamadık.

Çanakkale başlı başına tarihin ta kendisidir.

Çanakkale;büyük Türk Milleti’nin ruhudur.

Çanakkale; Hepimizin bedenidir.

Çanakkale; Anadolu’da varlığımızın tek belgesidir.

Çanakkale; Millet olmamızın simgesidir.

Çanakkale; Bağımsızlığımızın belgesidir.

Çanakkale; Şanlı bayrağımızın al rengidir.

Çanakkale; Hürriyetimizin güneşidir.

Çanakkale; Türk Dünyasının sesidir.

Çanakkale; Türk'ün dünyaya haykırışıdır...

Çanakkale; Müslüman halkların emperyalizme karşı korunduğu yerin adıdır.

Çanakkale; Türk Milleti’nin namusunu kurtaran büyük mücadelenin kendisidir.

Çanakkale; Vatanseverliğin; Bağımsızlığın kanla yazıldığı yerin adıdır.

Çanakkale; Mazlum Milletlerin esaretinin sonlandırıldığı savaşın sembolüdür.

Çanakkale; Emperyalistlerin, insanlığın kanına emen vampirlerin önüne set konulan yerin adıdır.

Çanakkale; Türk Milleti’nin Anadolu tapusunun ebedi sahibi olduğunu kesinleştiren yerin adıdır.

İşte ÇANAKKALE’NİN RUHU.

Bu mübarek ruh günümüzde yaşanıyor mu? 

Bu mübarek ruha bu gün Türk gençliği sahip çıkıyor mu?

Yerli ve Milli olduklarını söyleyenler Çanakkale’de destanlaşan kahramanların düşüncelerini yaşatıyorlar mı?

Bu sorulara isterdim ki olumlu cevap vereyim. Ne yazık ki bu günkü Türk Milleti Çanakkale ruhundan çok uzakta yaşıyor.

Yine ne yazık ki bütün değerlerimizi kaybettik. Neredeyse 'Millet' olma vasfımız yok edildi.

Ne acıdır ki kişisel çıkarlarımızdan başka hiçbir kıymetimiz kalmadı.

Vatan; Millet, bayrak, hürriyet gibi milli varlıklarımızın yanı sıra manevi değerlerimizi de etkisizleştirdik. Hepsini yok sayar haldeyiz. Acımasız bir yaratıklar topluluğu halindeyiz.

Bu toprakların vatanlaştırılması için kan akıtan,can veren, her türlü fedakarlığı yapanların isimlerini unuttuk.

MEHMET AKİF ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE adlı şiirinde; Çanakkale’yi anlatabilmek için ne diyordu? 

“Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? 
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı!"
Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!”

Sözde hepimiz vatanseveriz. Sözde herkes namuslu ve dürüst. Meydanlarda kahramanlık naraları atarız. Boş teneke sesi herkesin hoşuna gider. Sorulursa çok samimi insanız ve Müslüman olduğumuzu yüksek sesle dillendiririz.

Yukarıdaki dizelerde anlatılan o günkü ruh yapısını adam gibi düşünüyor muyuz?

"Çanakkale savaşının yapılmadığını" söyleyecek kadar alçaklaşan sözde aydınlarımız var.

Atatürksüz Çanakkale mücadelesinin doğruluğunu ispatlamak için her türlü yalanı söyleyen, yazan sözde aydınlarımız ve tarihçilerimiz var. 

Çanakkale Şehitlerini anma töreninde ağzından tek bir kelime ATATÜRK çıkmayan askerlerimiz var.

Dinimizle hiç bir alakası kalmadığı belli olan sözde DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZ var.

Kurtuluş Savaşımızın kast ederek "KEŞKE YUNAN KAZANSAYDI.” diyen soytarıyı ziyaret eden, devlet adamlarımız, Genel Kurmay Başkanlarımız var..

Bunlar mı yaşatacak ÇANAKKALE RUHUNU?

Bunlardan mı öğreneceğiz milli ve manevi değerlerimizi?

Ancak son olarak diyorum ki karamsar olmaya gerek yok...

18 Mart günü bizzat katılarak izlediğim iki lisemizin öğretmenleri ve öğrencilerinin “ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANMA TÖRENLERİ"nden büyük mutluluk duydum. Umutlandım... Gururlandım... 

BU GÜNE KADAR VATAN, MİLLET, BAYRAK, DEVLET, DİN VE HÜRRİYET UĞRUNDA MÜCADELE EDERKEN ŞEHİT OLAN BÜTÜN VATAN EVLATLARININ ÖNLERİNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM. HEPSİNİN RUHLARI ŞAD, MEKANLARI CENNET OLSUN.

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE…