Bir çift deniz gözün bebeğinde!..

Hakan KINAY

Pürtelaş yaşarken bir yandan da ölüyor insan. 

Basit bir denklemle anlaşılır ki, 

Doğduğu gündür bir canlının ölüme yaklaştığı ilk gün!..

Yaşam, suyun içinde eriyen bir buz gibi ığıl ığıl karışıyor ölümün sessizliğine.

Devinimler duruyor, değişimler bitiyor...her şey eşitleniyor kendi ritminde.

Us, sonsuz bir hiçlikle sarmalanıyor nihayet!..

Yaşamak için nedenleri, dünyaya geliş misyonları olan bazıları içinse,  cismani kaybolusların bir anlamı bulunmuyor.

Her canlının ölümü tatmadığı bir boyutta sürdürüyorlar uhrevi soluklarını.

İşte bakın,

Mustafa'yı seksen yıldır öldüremediler...Kemal'e dokunamadılar bile!..

Fikirleri ve ilkeleriyle, insanların ruhunda an be an yeşermeye devam eden bir Bodhi ağacı değilse,

Nedir Türk'ün Atası.

Bir çift deniz gözün bebeğinde, güneş sarısı saçların her telinde,
Bir erkeğin hüznünde, bir kadının minnetinde, bir çocuğun gülümsemesinde, 

Kutlu bir budunun uçmagında saklıdır sonsuzluğunun şifresi!..

Devinimler duruyor, değişimler bitiyor demiştim...Yanılmışım!..
Durmuyor, bitmiyor, tükenmiyor.

Ölmüyor Mustafa Kemal!