BAŞINDAKİ FESE BAK, GİRDİĞİ KÜMESE BAK

Ömer BEZCİ

Terörist başı Öcalan, Öcalan, Sayın Öcalan, İmralı’daki terörist başı, İmralı…

Kürt sorunu, Kürt açılımı, demokratik açılım, çözüm süreci…

Biz alıştık; Erdoğan, ya tutarsa diye maya çalıyor, tutmazsa da başka telden çalıyor.

Şimdi de akil adamlar, akiller, akil insanlar…

Bu da tutmazsa, “onlar da insan” derler.

Ama Erdoğan kusura bakmasın; çünkü bizler Mehmet Emin Yurdakul’un “İnsan olan vatanının kuludur” dizesiyle büyümüş bir nesiliz, bu yüzden de herkesi insan yerine koyamıyoruz.  Adam olmak da zor bir meziyet.

En iyisi adamı, insanı bir yana bırakalım ve küme diyelim. Ne de olsa 7 ayrı bölgede kümelenecek  7 akil grup olacakmış. Hepsini de ayrı ayrı “akiller kümesi” diye çağırırız. Örneğin; Kandil akiller kümesi, İmralı akiller kümesi…

Peki bu akiller kümesi ne iş yapacak? İmralı’da bebek katiliyle mi koklaşacak, terörist inlerinde mi dolaşacak, yoksa bulundukları bölgelerde birbiriyle mi kaynaşacak? Türk milleti ile konuşabilmelerine zaten imkan vermiyoruz. Ne demiş atalarımız: İnsanlar konuşa konuşa…

Bir de bu akiller kümesinin akilliğinin nereden geldiği bizim için merak unsuru. Aklımızda bir çok soru ve sorun var. Misal verecek olursak; bu akiller terörle kaç yıl mücadele etmişler? Hangi terör bölgelerinde görev yapmışlar? Terör ve terörizm üzerine ne tür bir eğitim almışlar? Terörle mücadelede yeterli tecrübe ve birikimleri var mı?

Mesela; Nihal Bengisu Karaca hakkında konuşalım. Davutoğlu’na yaptığı yalakalıklarla bildiğimiz, bebek katili Öcalan’ın açıklamalarını hayra yoran, kendince milliyetçilere ayar çeken, Leyla Zana’yı barış mimarı yapan ve yıkama yağlama üstadı izlenimi veren bu kadın akiller kümesinde nasıl bir misyon üstlenecek?

Diğer tarafta da Yılmaz Erdoğan var.  Bir şiirinde “Otobüs oluyordum.. Bir ülkeden bir iç ülkeye…” sözleriyle iç dünyasındaki saklı emelleri aşikar eden bu adamın bölme ve çıkarma dahisi olduğu gün gibi ortada dururken, kendisinden nasıl bir çözüm önerisi beklenmektedir?

Peki ya sözde çözüm sürecinin azılı kalemşörü Oral Çalışlar’a ne demeli? “Türk – Kürt kardeştir. Yıllardır beraber yaşıyoruz. Kürtlerin özgürlüğünü kazanması Türklerin haysiyetini neden incitsin?” gibi ahmakça cümleler kuran bu adam kendi zihnindeki çelişkileri çözmeden, neyi çözecek?

Türk bayrağının isminden rahatsız olduğunu dillendirmekten çekinmeyen Hilal Kaplan’ın; sürekli olarak “Yeni Türkiye” seminerleri veren, şehitlerimize “ölü” diyen Ahmet Taşgetiren’den ne gibi bir fayda bekleniyor?

Mücadele dediklerinin müzakereye, çözüm dediklerinin çözülmeye, demokrasi dediklerinin monarşiye çıktığı düşünülecek olursa, akiller kümesinden de yumurta çıkacağı sonucuna varılabilir. Benim en çok merak ettiğim şey; bu zırvaların sonunda yumurtadan ne çıkacağı…

Bu işin sonu, Türk milletinin Erdoğan’a “Başındaki fese bak, girdiğin kümese bak; bölücülerini de al, işine bak” diyerek kapıyı göstereceği bir noktaya doğru gidiyor gibi. Öte yandan devletin bekası, milletin mukadderatı için en hayırlısı da bu. O halde, haydi hayırlısı..

Belirtmeden bitirmeyeyim; yakında açıklanması muhtemel diğer akiller kümesi için eski erotik film yıldızlarının, fotomodellerin, türkücülerin, şarkıcıların ve ressamların adı geçiyor. Belli ki bebek katilinin; içinde onun şeytana benzeyen yüzünün resminin çizileceği, adına türkülerin yakılacağı, karşısında farklı becerilerin sergileneceği ve saatlerce sevdiği şarkıların söyleneceği çeşit çeşit küme(s)lere ihtiyacı var.