Başbakandan Acil Büyükşehir Talimatı

Başbakan Erdoğan AK Parti Kızılcahamam kampında konuştu.

 

Başbakan Erdoğan, AK Partili il ve ilçe başkanlarına ''30 büyükşehir belediyesini kahir ekseriyetiyle almamız gerekir'' dedi.

AK Parti Kızılcahamam kampı başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partililere hitap etti.

İşte Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları:

76 milyonun emanetini omuzlarımızda taşıyoruz. Üyelerimizle oy verenlerimizin tamamıyla istişare yapmamız mümkün değil. Ancak bunu temsil yoluyla gerçekleştirmek zorundayız.

OYLARI SİLİP SÜPÜRECEK

Yapmak istediklerimiz nedir. vatan topraklarını en önde modern çağa çıkarmaktır. Yapmak istediğimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktır. Onun için aktif zaman anlayışıyla bu işi yapacağız. Ve 11 ay sonra yapacağımız seçimlerde de AK Parti alacağı oylarda silip süpürecek.

BÜYÜKŞEHİR TALİMATI

Yerel seçimlerde 30 büyükşehir belediyesini kahir ekseriyetiyle almamız gerekir.

Çınarın kökü dün, gövdesi bugün, dal de yaprakları yarındır. Tüm teşkilat olarak, işte bu ulu çınarın gövdesi ve yapraklarısınız.

BIKAN, YORULAN YOLU AÇSIN

Yayla, mezra, köy olsun, her bir insanımızın olduğu yerde bir AK Parti teşkilatı olmalı. Nüfusun az olması, sorumluluğu azaltılmaz. 24 saatimizi hizmet için geçireceğiz.

Mazereti olan, bahanesi olan, yılan, yorulan hiç tereddüt etmeden yolu açmalı, kanalları açık tutmalıdır. Boşa geçirecek tek bir saniyemiz yok. Herbir arkadaşım hangi kademede olursa olsun gece başını yastığa koyduğunda vatanım ve milletim için ne yaptım sorusunu kendisine sormalı. Ak Parti siyaseti hizmetle yaparken rakipler semboller ithamlar ve tahriklerle yapmaya çalışıyor. Halkımız on yıllar boyunca devam eden gerilim siyasetinden dün olduğu gibi bugün de hiç hazetmedi. Halkımız bölücü bir değil birleştirici bir dil bekliyor.

Kafa dilin, tahrik dilinin tuzağına düşmeyeceğiz. Aldatan olmayacağız aldanan da olmayacağız. Siyasi partilerin süt yönetimleriyle o partilere oy vermiş kardeşlerimizi ayrı tutacağız.

2014 UYARISI

Türkiye için artık son derece kritik, son derece önemli bir evreye girmiş durumdayız. Öncelikle, 2014 yılı, Türkiye için kritik sonuçların alınacağı seçim yılı olacak. İlk olarak, mart ayında inşallah mahalli seçimler gerçekleşecek. Yıl ortasında, Anayasamıza göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması gerekiyor. Yine bu süreçte, yeni Anayasa çalışmalarının inşallah tamamlanmasıyla, bir halkoylaması da gündeme gelebilecek

3 Kasımdan beri yapılan seçimler bugünü temeli ilgilendiren seçimlerdi. Oseçimlerde zaferlerimizle temeli sağlamlaştırdık. Demokrasinin hukukunu sarsılmaz şekilde kuvvet kazanmasını temin ettik. Artık istikbale yoğunlaşacağız.

Biz aldığı komutla hareket eden robotlar değiliz. Aynı gaye aynı hedef üzerinde kader birliği yapmış bir teşkilatız.

ANKETLERDE BİR ŞEYE DİKKAT EDERİM

Ben anketlerde bir şeye dikkat ediyorum. Acaba AK Parti teşkilatı buna ne diyor. Örneğin çözüm sürecine destek vermede AK Parti tabanı ne diyor? Eğer AK Parti tabanı yüzde 100'e yakın destek vermiyorsa bir sıkıntı var. Ne yapmamız var il başkanlarımız ilçe başkanlarımız kendimizi check etmeliyiz. Neden biz kendimizi anlatamamışız demektir.

TEŞKİLATA BAŞKANLIK SİSTEMİ FIRÇASI

Dünyada 100'ü aşkın ülke başkanlık sistemini kullanıyor. Turgut Bey de bunu önerdi. Ama araştırmalarda istediğimiz sonuç yok. Sizlere gönderilen broşürler demek ki okunmuyor, verdiğimiz mesajlar takip edilmiyor. Eğer bugün gelişmiş ülkeler başkanlık sistemi ile yönetiliyorsa demek ki bunda bir şey var. Parlamenter demokrasi başkanlık sistemişnde yoktur diyorlar. Kim diyor, muhalefet. Ama bugün herkes de var. ABD'de bugün çift dereceli hem kongre hem senato.

Partili cumhurbaşkanlığı dedik onu bile farklı yerlere çektiler. Başkanlık sisteminde başkan kral değildir ama bizdeki cahiller yalan söylüyor.

Öyleyse AK Parti'nin kendi tabanı da bu konuda bilgilenmeli. Gönderilen tüm o bilgiler Ar-Ge bilgimizin yaptığı eğitim çalışmaları vesairelerle çalışanların konferanslar dikkatle takip edilmeli

MARMARAY'DA ÇANAK ÇÖMLEK TEPKİSİ

AK Parti yanlışları ortadan kaldırarak milletin önüne konulan çakıl taşlarını süpürmekle görevlidir ki daha başarılı olalım. Çok daha hızlı yürümemiz lazım. Çılgın projeler diyoruz, ama bir çılgın projenin gerçekleşmesi için bize hendek atlattılar. 3-4 sene gecikmeli proje başlatabiliyorsunuz. Bizim bir Marmaray'ımız var. Çanak çömlek hikayesi bize 4 sene kaybettirdi. Şimdi 29 Ekim'e yetiştirmek istiyoruz. Her geçen zaman bu ülkenin aleyhinde işliyor.

ÇANAK ÇÖMLEĞİ KORUYORSUN DA TARİHİ KIŞLAYI NİYE KORUMUYORSUN?

Türkiye 4 yıl içinde modern bir havalimanına ulaşacak. Birileri geliyor Kanalistanbul gereksiz bir proje diyorlar. Sen o aklını kendine sakla. Hem İstanbul'a bir farklılığı kazandıracak, bambaşka bir yapılaşmayı getirecek Kanalistanbul'u gerçekleştireceğiz. Taksim gezi alanı diyoruz, buna da karşı çıktılar. Kışlayı yeniden yapacağız dedik hemen ana muhalefet karşı çıktı. Kurul reddetti. Biz de reddine ret dedik. Bu kurullar niçin var? Çanak çömleği koruyorsun da oradaki tarihi kışlayı niye korumuyorsun? Denizin dibinde üç beştane çatal kaşık bulunmuş, Taksim'deki askeri kışlaya hayır diyorsun? Bu ideoloji değil de nedir? Sonra orada basın toplantısı yapıyorlar. Bak şimdi oluyor, yayalaştırma projesi sürüyor. Hem kışlamızı yapacağız hem de bölgenin çehresi farklılaşacak. Orada sadece kışla olmayacak. Orada alışveriş alanları konferans salonları olacak. Otel ve belki de rezidans olacak.

DEMİREL, CHP VE MHP'YE İŞÇİ PARTİSİ TEPKİSİ

Bahçeli sıkılmadan, 'Gönder beni Yüce Divan'a diye meydan okuyor. Yüce Divan seni kabul eder mi etmez mi bilmiyorum. Olur ya zaman aşımına girdi, girmedi. Bunlardan istifade etme yoluna da gidebilir. Böyle şeyler de var. Durmadan meydan okuyor, kendine göre. Fakat ben, milletin hafıza kayıtlarına girsin diye şu anda arkadaşlarıma dedim ki 'bütün hazırlıkları getirin' bunları açıklayacağız ve teşkilatım olarak sizlere göndereceğimiz belgeleri sizler halkımıza anlatacaksınız. Bunların kirli yüzlerini görsünler.

10 yıldır birileri Türkiye'nin parçalanacağını bir papağan gibi sürekli dile getiriyor. Onlar ne dedilerse tersi oldu. Muhalefetin korku pompaladığı bir ülke on yıldır sürekli güçleniyor.

Dün lakabı çoban olanlar şimdi İşçi Partisi'nin koyunu oldular.

"BU ÜLKENİN MENFAATLERİNİ PAZARLIK KONUSU YAPACAK KADAR ALÇALMADIK"

Başbakan Erdoğan, "Çözüm sürecinde Türkiye'nin başını öne eğecek hiçbir girişimin içinde değiliz" diyerek, "Müzakere, taviz verme, pazarlık asla ve asla söz konusu değildir" dedi. Bir pazarlık içinde olmadıklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Ve buradan anamuhelefetin genel başkanına sesleniyorum, yavru muhalefetin genel başkanına sesleniyorum, varsa bu düşüncede olanlar onlara da sesleniyorum, bizi İmralı ile pazarlık sürecindeymiş gibi gösterenlere sesleniyorumm; biz bu güne kadar kimseyle bu ülkenin, bu milletin menfaatlerini pazarlık konusu yapacak kadar düşmedik, alçalmadık ve asla da alçalmayız" şeklinde konuştu.

Türkiye'de artık silahın ve şiddetin bir çözüm yolu olmadığının anlaşıldığını kaydeden Erdoğan, "Biz Türk kardeşimle, Kürt kardeşimin özellikle aynı zeminde kucaklaştığı bir vatan toprağını tesis ettik, ediyoruz. ve biraz yeni Anayasaya da bir kavram oturttuk. Biz ne MHP'nin anladığı manada Türk milleti kavramını anlarız, ne bir başkasının anladığı kavramı anlarız. Bizim 'Türk milleti' kavramı anlayışımızın içerisinde Türkiye'de ne kadar etnik unsur varsa onların hepsi bu kavramın içerisindedir" dedi.

Hiç kimsenin siyasi Türkçülük, siyasi Kürtçülük, siyasi Lazcılık yapmaması gerektiğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

KÜRT KARDEŞİM DİYEN İLK BAŞBAKAN

"Biz yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Hepimiz kardeşiz ya. Bu ülkede bugüne kadar hangi Başbakan Kürt vatandaşına 'Kürt kardeşim' dedi. ya işte ilk diyen... Çünkü bizde red politikaları yok, bizde inkar politikaları yok, biz de asimilasyon politikaları yok. Tayyip Erdoğan'ı yaradan Allah Güneydoğu'daki Kürt Mehmet'i de yarattı. Seveceğiz birbirimizi, Allah için seveceğiz. Makam, mevki, etnik unsur; bunlardan dolayı değil. Şu ülkenin yüzde 99'u Müslüman değil mi? O İslam kardeşliği bambaşka bir zenginlik. Bütün bunları düşünerek birbirimize sarılacağız ve düşman nazarlarla birbirimize bakmayacağız."

Başbakan Erdoğan, il ve ilçe başkanlarından akil insanlara sahip çıkmalarını isteyerek, "Türkiye çok güzel sabahlara uyanacak. Şuanda Türkiye'de unutmayın tarih yazılıyor" dedi.