Akşener, Antalya’da konuştu: Ev temizlemekten yoruldum

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Biz neler yaşadık? Haftada bir benim tutuklanmam söz konusu oldu. Ev temizlemekten yoruldum, polisler gelirse ayıp olmasın diye. Bunları aşa aşa geldik" dedi.

Meral Akşener, partisince Antalya’nın Kemer ilçesindeki bir otelde düzenlenen “Güçlü Türkiye Buluşmaları-1.Yerel Yönetimler Çalıştayı”nın açılışında, İYİ Parti’nin Türkiye’ye iyi geldiğini ve partilerinin teklifiyle kurulan ittifak sayesinde İstanbul, Ankara ve Antalya gibi şehirlerde yerel seçimlerin kazanıldığını söyledi.

İYİ Parti’nin, 82 milyonun üçüncü seçenek olarak gözünü çevirebileceği bir siyasi parti olduğunu belirten Akşener, “Türkiye hayalim, ülkeyi bayram sofrasına oturtmak. Allah nasip ederse milletin teveccüh göstereceğine inanıyorum. Bu ülkeyi demokrasiye, adalete, ekonomik zenginliğe, kuvvetler ayrılığına, hürriyete kavuşturacağımıza inanıyorum. O bayram sofrasına bu ülkeyi oturtacağımıza, bayram sofrasında bayramı kutlayacağımıza inanıyorum. Bayram sofrası ya anneannedir ya babaannedir. Onun evinde toplanılır. Diyarbakırlı damat da Edirneli gelin de oradadır. Kulağı küpeli kuzen de oradadır, saçı mora boyanmış yeğen de oradadır.” diye konuştu.

“POLİSLER GELECEK DİYE EV TEMİZLEMEKTEN YORULDUM”
Küçücük bir şeyden, bugün ayağına taş değenlerin şikayet edebildiği bir harekete dönüştüklerini belirten Akşener, “Biz neler yaşadık? Haftada bir benim tutuklanmam söz konusu oldu. Ev temizlemekten yoruldum, polisler gelirse ayıp olmasın diye. Bunları aşa aşa geldik” diye konuştu.

“YİĞİDİ ÖLDÜR HAKKINI YEME”
Mecliste saygın, konusunda uzman ve iyi insanlardan oluşan bir grup oluşturduklarını ifade eden Akşener, şunları kaydetti:

“Meclis üyelerimiz ve partililerimizden tek şey istiyorum. Hiçbir belediye başkanının ve yakınlarının zenginleşmesine göz yummayacaksınız. Hiçbir belediye başkanının vatandaşa verdiği sözleri yerine getirmemesine göz yummayacaksınız. Vatandaşımıza verilmiş her sözün yerine getirildiğini görmek için takipçisi olacaksınız. İyi belediyecilik anlayışı içerisinde ortaya koyduğumuz hakkaniyet, adalet, liyakat, ortak akıl gibi konulara dikkat edeceksiniz. Rüşvet, akraba kayırma gibi konularda toz zerresi kadar taviz vermeyeceksiniz. Çünkü bugünkü iktidarın bu kadar seneler boyu işbaşında kalmasının sebebi budur. Yiğidi öldür hakkını yeme. İlk başladıkları dönemi kastediyorum. Yerel yönetimlerde ortaya koydukları, bu saydığım performanstır, duruştur, hizmet odaklı olmasıdır.”

Fıtratı dolayısıyla mızmızlık yapmayı ve ağlamayı sevmeyen bir insan olduğunu vurgulayan Akşener, zorlu süreçler yaşamasına ve iftiralara maruz kalmasına rağmen “Dayak yerim, posta yemem abi” geleneğinden geldiğinden dolayı şikayette bulunmadığını dile getirdi.

İYİ Parti’nin Türkiye adına hayallerinin, hedeflerinin ve projelerinin olduğunu anlatan Akşener, “Kurulduktan sonra birinci parti olma iddiasıyla girdiğimiz 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını, ‘Nerede eksik yaptık?’ diye tartışmaktan tadını çıkaramadık. Seçimlerde bana tahmin edilemeyecek derecede baskılar, tehditler yapıldı. Biz önce Allah’a sonra milletimize güvendik. Üniversitede 15 yıl Cumhuriyet tarihini, Türk siyasi geleneğini anlattım. Böyle bir öykü, hikaye yoktur. 24 Haziran’da 5 milyon seçmenin hangi şartlarda oy verdiğini sonradan anladık.” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’DE ALGILARI PERİŞAN ETTİK”
İlk seçimlerinden ders çıkardıktan sonra yerel seçimlere “İYİ Parti için değil Türkiye için neyin iyi olabileceği” parolasıyla hazırlandıklarına dikkati çeken Akşener, ekim ayının ilk haftasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu arayarak ittifak teklifini ilettiğini aktardı.

“Teklifi götürdüğünüz zaman pazarlık payınız düşer. Burada bir soruyla karşı karşıya kaldık. Türkiye mi? İYİ Parti mi? İddiamız Türkiye’ye nefes aldırmak, iyi gelmek, otoriter tek adamlık anlayışına dayalı bu sistemin Türkiye’nin dış politikada hayrına olamayacağını anlatmak, mümkünse değiştirmekti.” diyen Akşener, şöyle devam etti:

“Çalışmamızda İstanbul, Ankara, Antalya, Adana’nın el değiştirebileceği ortaya çıktı. Türkiye’de algıları perişan ettik. İki aydır anket şirketleri parlamenter sistemi vatandaşa soruyor. Sonuç ne? Birinci ay parlamenter demokrasi olmasını isteyen vatandaş sayısı yüzde 52 iken ikinci ayda yüzde 63’e yükseldi. Türkiye’deki meşhur algıları paramparça ediyoruz.”