AKP CANİNİN KAPI KULU OLMUŞTUR

MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu; Ver başkanlığı al Güneydoğu’yu!

MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Konuşmasında Erdoğan'ı süvaiye benzeten Bahçeli bu sözleri le Erdoğan'ı kızdıracağa benziyor.

Bahçeli konuşmasına Azebaycan'da yaşanan Hocalı katliamını değerlendirerek başladı. Konuşmasının devamında hükümetin İmralı ile yaptığı görüşmeye de değinerek şu ifadeleri kullandı; "Erdoğan Öcalan'In özgürlüğünün garantisi, umut ışığı sunan İmralı süvarisi olarak PKK'nın takacağı nişana hak kazanmıştır."

İşte Bahçeli'nin konuşmasındn satırbaşları;

'HOCALI MAZLUM, HOCALI MAHSUN'

Ermeni çeteleri Bakü'de Gence'de ve vatanımızın birçok yerinde oluk oluk kan akıtmışlar öldürme konusundaki seviyelerini göstermişlerdir. Geçmişte emperyalistlerin tetikçiliğine soyunan Ermeni çetelerinin yaptıkları ortadadır. hocalı'da insanlık yerin dibine geçmiştir. İnsanların kafatasları yüzülmüş, anaların karnı yarılmış, işkenceler uygulanmıştır.

Ermeni ölüm tacirleri ve onların arkasında duranlar babanın gözünün önünde evladı katletmiştir. Tarih şahittir ki Hocalı karanlığa gömülmüştür.

 

''Gencecik bedenler Hocalı'da toprağa koyulmuştur. Hocalı mazlum, Hocalı mahsun, Hocalı çileli, Hocalı yaralıdır. Ancak herkes bilmelidir ki Hocalı haklıdır. Hocalı'nın kanına girenler günü geldiğinde hesabını verecektir. Sayın Cumhurbaşkanı Gül'ün Ermenistan'da seçimleri kazanan Sarkisyan'a tebrik mesajı göndermesi yakışık kaçmamıştır. Bu hepimizi incitmiştir. Tebrik gönderilen kişi Hocalı'da katliam yapanlar arasındadır. Hocalı'nın feryadı dinmemişken, bu tebrik mesajını göndermek hangi akla hizmettir? Sarkisyan, vatan topraklarımızla ilgili yüzsüzce hak iddia etmektedir. Hocalı'nın kanı kurumadan, Ermeni mezaliminin açtığı yara kabuk bağlamadan hiç kimse bir şey olmamış gibi davranmamalıdır. Başta Hocalı olmak üzere tüm şehitlerimize rahmet diliyorum.''

AKP CANİNİN KAPI KULU OLMUŞTUR

AKP hükümetinin PKK terör örgütü ve Öcalan ile yürüttüğü müzakereler her gün boyut almakta. Türkiye İmralı adasında sürdürülen pazarlığa kilitlenmiştir. Görülmektedir ki terörist başı adına çözüm adı verilerek tepeye çıkarılmıştır. AKP caninin kapı kulu haline gelmiştir. Bugüne kadar terör saldırılarıyla dilediklerini yaptıramayan örgüt beklentilerini Başbakan'la aynı çizgiye oturtmuştur. AKP hükümeti bir avuç eşkiyaya başı önde siyasi namusunu devretmiştir.

MİLLETİMİZİ MAHVETMİŞTİR

Etnik temelli örgüte sevdalanması bir bebek katiline muhabbeti onur kırıcıdır. Türkiye'nin 29 yıldır mücadele ettiği kasaplara devleti teslim etmiştir. Erdoğan klasik bir PKK ağzı olan barış ve çözüm laflarına sığınarak milletimizi mahfetmiştir.

Örgüt her fırsatta barıştan diyalogdan bahsederek yanına birilerini aramıştır. Her barış sözlerinin ardından pusular peş peşe gelmiştir. Çözüm sözleri masumiyet zırhı taktiktir.

PKK İÇİN DÖNÜM NOKTASIDIR

İmralı canisinin yakalanması PKK için dönüm noktasıdır. PKK terör örgütü silahı bırakmıştır. lütfen dikkat ediniz şimdi AKP'nin yapmaya çalıştığı ve mümkün olmayan silahlı mücadeleyi terk kararını PKK zaten 14 yıl önce vermiştir. Bu kapsamda terör sıfırlanmıştı. Fakat AKP küle dönmüş terörist örgütü yeni baştan diriltmiş ve üstelik Türk milletine müştereken cephe açmıştı. Geçmişte barış çözüm diyerek urnazlığa başvuranlar 2002 yılında toprağa gömülmek üzereyken iktidara taşınan Erdoğan imdada yetişmiştir.

HEYET 3 MEKTUP İLE GERİ DÖNMÜŞTÜR

Erdoğan Öcalan'In özgürlüğünün garantisi, umut ışığı sunan İmralı süvarisi olarak PKK'nın takacağı nişana hak kazanmıştır. Gerektiğinde papaz elbisesi bile giymekten çekinmeyen birisi için ödül kazanmak yadırganmayacaktır. Erdoğan buna layık olmak için bütün gücünü sarfetmektedir.

Yıkımdan sorumlu Başbakan yardımcısı sürecin kimlerin himayesinde olduğunu ifşa etmiştir. AKP'nin belirleyeciliği ile 3 Ocak'ta adaya giden birinci heyetten sonra ikinci heyet hediyelerle gitmiş, üç mektup alarak geriye dönmüşlerdir. Erdoğan da ziyareti yakından izlemiş risk almadan neticeye varamayız diyerek duruşunu belli etmiştir. İmralı canisi niyetini BDP ile göstermiştir.

PKK'NIN ELİNDEKİ TUTSAKLAR

Bu açıklamada tarihi bir süreç olduğu devletin ve PKK elindeki tutsaklara vurgu yaparak tam bir utanmazlık gösterilmiştir. imralı canisi ahlaksızlıkta sınır tanımamış Türk devleti ve PKK yı aynı kefeye koymuştur. Erdoğan buna ne diyecektir? Yoksa kendisi şehide kelle dediği gibi militanlara tutsak mı diyecektir? Türkiye'Yi böyle bir rezaletin içinde düşürmeye kimin ne hakkı vardır. İmralı canisi bu yüzü Başbakan'dan almıştır. AKP İmralı'nın gözüne girmek adına 4'üncü yargı paketini hazırlamıştır.

İmralı canisinin bu paketle ilgili bazı sızlanmaları AKP'ye iletilmişse de AKP'nin bunu düzelteceği görülmektedir. Kenan Erenoğlu, Nadir Özgen'in Abdullah Zöpçeler, Zihni Koç ve Kemal Ekinci hiçbir şartsız serbest kalmalıdır, pazarlık olmamalıdır.

ÖCALAN RESMEN ANAYASA SÜRECİNE GİRDİ

PKK militanlarına af çıkararak devlet yönetilmez senin 1 yıl geçmesine rağmen devlet yönetiminin bir adabı vardır.

Anayasa hazırlığı sürecine PKK ve İmralı canisi resmen girmiştir. Anayasa uzalaşma komisyonundan iki BDP'linin varlığı dikkate alındığında sözlerimizin temelsiz olmadığı açıkça görülmüştür.

VER BAŞKANLIĞI AL ÖZERKLİĞİ

Bize göre Başbakan ve İmralı canisinin arasındaki paslaşma ve pazarlık şu şekildedir. Ver başkanlığı al özerkliği. Ver başkanlığı al güneydoğuyu. kendisinden başkasını düşünmeyen menfaatçi fikirler taradından ülke buhrana sürüklenmiştir. Kamuoyuna sunulan iyimser beklentiler AKP'nin ayağına dolanacaktır.

Birinci olarak İmralı canisinin çatışmasızlık sunacağı söylenmiştir. Şayet yeni bir çatışmasızlık kararı alınırsa bu diğerlerinden farklı olmayacaktır. İkinci olarak PKK militanlarının diğer ülkelere çekilmesi söz konusudur. Burada bulunan gerçek terörist kamplarının zaten sınır dışında olduğu gerçeğidir. PKK'lı teröristlerin değişik ülkelerde barındığını zaman zaman hatırlamasına rağmen bunu hasır altı etmektedir. Üçüncü olarak silah bırakma görüşmelerinin yapılacağı belirtilmektedir. Bunun neyin karşılığıında yapılacağı bilinmemektedir.

Başbakan'ın çözüm süreci dediği bize göre çöküş olan gidişatın Türk milletini götüreceği mecra işte bu kadar tehlikelidir. Tabiyatıyla buna müsade etmemiz mümkün olmayacaktır. MHP ayaktadır sadece MHP tepki göstermektedir. MHP vatan ve millet mücadelesinde son derece azimli ve heyecanlıdır. Türk milletinin umudu ve gücü sadece Milliyetçi Hareketçi Partisi'ne bağlanmıştır. Biz sorumluluğumuzu biliyor ve görüyoruz. Hiçbir şart altında geçilmeyeceğimizi ve aşılamaycağımızı inanmışlıkla cesaretle ilan ediyorum.

Türk adaleti siyasallaşmanın altına girmiştir. Verilen kararlar hakkaniyetten uzaktır. Adalet duygularının örselendiği bir dönemde elbette güven sarsılacaktır.

HUKUK CİNAYETİDİR

Sayın eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tanık olarak dinlenmesini istediği kişilerin tanık olmasının reddedilmesi hukuk cinayetidir. İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre bir suçla yargılanan gerkesin iddia edene soru sorma hakkı vardır. Anayasa'nın 90'ıncı maddesine göre bu hakkın kısıtlanması mümkün değildir. Sanığın bu hakkını gözetmek zorundadır.

Bu zihniyet bir yanda milliyetçiliği ayaklar altına alırken bir yandan miliyetçilik ve vatanseverlikte bilirkişi rolü oynamaktadır. Geçtiğimiz hafta AKP grup toplantısında Erdoğan "Milli bankamız Merkez Bankası'dır. Siz bize 27,5 milyar dolar döviz rezerviyle. Peki şimdi bu rakam neye çıktı. 120 milyar doları çıktı. İşte gerçek mana milliyetçilik bu" Merkez bankası döviz artışını milliyetçilik olarak tanımlaması içinn bir insanın ya cahil ya da BOP eşbaşkanı olması yeterlidir.

Acaba Başbakan Erdoğan merkezi yönetim borç stokunun artmasını nasıl izah edecektir? Sıcak paraya mecbur olmak, yolları yok pahasına satmak milliyetperverliğin nesiyle bağdaşmaktadır? Çiftçilerimizin bankaların haciz ksıkacına düşmesini, vatandaşlarımızın ve küçük işletmelerimizin borçlarını geri ödemede sıkıntı çekmesini nasıl değerlendirmektedir. Karşılıksız çekte patlama, kredi kartı borcunun artmasını vatanseverlik mi zannetmektedir?

Resmi rakamlarla 2 milyon 630 bine ulaşan işsiz rakamlarımızı terk etmek, gelir dağılımındaki adaletsizliği yaygınlaştırmak vatanseverliğin nesiyle bağdaşmaktadır?