Ahlaksızlığın zirve yapması

Nurettin BÖLÜK

                     

                Ahlaksızlığın zirve yapması

                Zirve sözcüğü genelde olumlu durumlar, olgular, gelişmeler, yarışmalar, buluşlar vs. için kullanılır. Olumsuz durumlarda kullanılması nadir olur. Bugünkü yazımda olumsuz da olsa üzülerek Türkiye’de her sahada ahlaksızlığın zirve de olmasının bir sebebi olan Sosyal Medya ayağını yazacağım.

                Giresun-Keşap- Yolağzı Köyü Merkez Camii’nde rahmetli Ahmet Karakılıç (Hoşafco Ahmet) Hoca Cuma, Bayram, Cenaze namazları öncesi zamanın problemlerini dile getiren kısa ve özlü vaazlar verirdi. Resmi görevli olmadığı için Diyanetin dikte ettirdiği konuların dışında halkın ihtiyaç duyduğu konuları dile getirirdi. Dili keskince olması sebebiyle bildiklerini çok açık ve anlaşılır bir şekilde anlattığından; benim gibi sırf onu dinlemek için camiye gelenler az değildi.

                Bana göre onu farklı kılan, çoğu hocanın yaptığı gibi; Peygamber veya sahabe dönemi yaşanılanları örnek verme yerine, ele aldığı konuyu günümüzle ilişkilendirip cemaatin veya çevresinin yaşadığı olaylarla bağlantı kurmasıydı.

                Hoca efendi yine bir Cuma Namazı öncesi vaazının konusunun, çocukların iyi ahlak üzere yetiştirilmesi hakkında olacağını belirttikten sonra; konuya girmeden önce çocukluğunda yaşanılan bir duyumdan söz etti. Ahmet Hoca, çocukluğunda   gayrimüslim kadınlardan hafifmeşrep olanların parayla veya rızayla zamanın delikanlılarınca eğlenme gayesiyle dağlarda ormanlara götürülüp içki alemlerinde oynatıldıklarını duyduklarını; birinci ağızdan görenle konuşmadığını, ama bu tür duyumların halk arasında konuşulduklarından bahsetti.

                Alem yapan yetişkinlerin dışında bu tür olumsuz ahlak dışı yaşama veya içki alemlerini görenlerin olmaması; ailelerde ve çocuklarda pek olumsuz davranış gelişmesine sebep olmuyordu diye ekledikten sonra; konuyu günümüze getirdi.

                Günümüzde ise durum çok farklı bir boyuta taşındı dedi. Belki dağlarda ormanlarda kadın şimdi oynatılmıyor amma şimdi her evin her odasında kadın oynatılıyor. Televizyonların bu olumsuz yayınlarından çocuklarımızı nasıl koruyacağız? Ana-baba olarak seyrederken kızardığımız edep dışı bu yayınlar, yeni yetişen erkek ve kız çocukları olumlu yönde eğittiği konusunda ben iyimser değilim. Aileler olarak her birimiz kendimize göre tedbir alamazsak, gelecekte çocuklarımızı iyi akıbetlerin beklemediğini üzülerek söylüyorum.

                Dağlarda oynatılan kadınlar, bizlere zarar verememişti ama evin her odasında oynayan, oynatılan kadınlardan zarar gelmeyeceğini söylemek çok zor, diyerek kendince çözümler üreterek konuşmasına devam etti.

                Ahlaki yönlendirmeler ailede başlar. Mahalle ve eğitim kurumlarında pekiştirilir. Güzel olanlar herkes tarafından kabul görür. Gayri ahlaki dediğimiz normlar da bu arada kazanılır. Her çağın ve her yaşın kuralları zaman içerisinde değişikler gösterebilir.

                Olası bu değişimlerde toplumun geleceği açısından; milli ve dini değerlerin korunması fazla aşındırılmaması istenir. Edebi değerler ve edep duygusu muhafaza edilir.

                Değerlerde anlam kaymaları, yozlaşma ve çürümeyi doğurur. Bedeni ihtiyaçların giderilmesi, ruhun aç bırakılması, dünyaya geliş gayesinin sorgulanmaması ahlak krizlerini doğurur.

                Kişilerin egemenliğinin toplumun önüne çıkarılması, giyim-kuşamda, yeme-içmede, mahrem olmayanların ulu orta mahremi gibi yaşamaları, kişiye özel hayat gibi gösterilmesi; ahlaki çözülmeleri meydana getirmiştir. Ekonominin bozulması neticesi, olmayanların da olanlar gibi yaşama isteği, gayri meşru kazanma ve yaşama isteğini artırmıştır.

                Hele son yıllarda, “Kur’an Ahlakını” kurma dillendirmesiyle iktidar olanların; Kur’an ilkelerini egemen kılma ve bu ilkeler doğrultusunda yaşama yerine, inancını öne çıkararak; her sahada erdemsiz davranışlar sergilemeleri, gösteriş ve riyakarlıkları “Ahlaki çürümeyi” zirveye çıkarmıştır.

                Bu ahlaki çürümelerin toplumun her kesimine hızla yayılması ise “Sosyal Medya” dediğimiz (Facebook, twıtter, youtube, istigram, reels videoları, kasetler vs.) hızlı iletişim internet bağlantıları ile her evin her odasına değil, yaşlı genç herkesin cebinde dolaşmaktadır. Artık yüz yüze konuşmak için köşe bucak arama, uzağa gitme devri bitmiş, bir tıkla herkes herkesin odasına değil, yatağına girer olmuştur.

                Hoşafco Ahmet Hocam, bu günleri görmüş olsaydı ahlaki yozlaşmayı nasıl anlatırdı? Merak etmiyor değilim.

                Sosyal Medya uygulamalarını iyi kullanan gençler arasına ahlaki çözünme yaşlı kesime göre çok daha hızlı ve fazla olduğunu söylemek, bilineni tekrar etmek olur. Artık her kesimde ahlaki normlar değişti. Toplumun her kesimi yaşlı olsun genç olsun, inançlı- inançsız utanmayı unuttu. Utanma duygusu kalkınca edep de kalktı.

                Artık günümüzde boşanmalar, evlilikle yarışır oldu. Sosyal medya sayesinde karşılıklı yazışma ve görüşmelerin, mahremiyetin ortadan kalkması neticesi boşanmaları ve gayri meşru yaşama isteğini artırdı.

                Mahremiyet, fiziki olarak iki kişinin bir odayı paylaşmasıyla kaybolmuyor artık. İki kişi internet yoluyla, akıllı telefonlarla, Bilgisayarla her şeyi ile birleşebiliyor, aynı odayı paylaşabiliyor.

                Neticede eşler arası ilişkiler gerginleşerek esniyor. Boşanmalar hızlanıyor, yeni arkadaşlarla yeni bir hayata geçişler oluyor.

                Asırların kazanımı sosyal ve ahlaki normlar, Sosyal Medya öğretileriyle mahremiyet ortadan kalkınca, çocuklarda erken cinsellik olgusu; düşünmeden yaşamayı öne çıkarıyor. Düşünme başlayınca da iş işten geçmiş oluyor.

                Çözüm nedir? Sorusu: Bir başka yazının konusu olabilir. Ama görünen çözümün çok zor olduğudur. Allah bu konuda İsra suresi 32. Ayette: Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o hayasızlıktır, çok kötü bir yoldur. Buyurmaktadır. Çözüm, yaklaşmanın yollarına engeller koymaktan geçiyor.

                Dikkat edin! Ayette, zina yapmayın demiyor, yaklaşmayın diyor. Yaklaşılınca gerisinin geleceği ikaz edilmektedir.

                Selam ve dua ile

 

                Nurettin Bölük. 24.12.2025