ABD’NİN KUDÜS KARARINI TERSTEN OKUMAK

Nazım PEKER

ABD başkanı Trump, kerameti kendinden bir kararla; Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıkları kararını aldı.

                57 İslam ülkesi bu karara kıytırık da olsa tepki koydu.

                Filistinliler bu karara itiraz ettiler, intifada-direniş başlattılar. İsrail ve Filistin tekrar karıştı. Orantısız güç sahibi İsrail, acımasızlığını sergilemekte; masum Filistinlilere işkenceye yapıp, gözyaşı  ve kan döktürmekte.

                İsrail’in yaptıkları insanlık dışı, asla kabul edilemez.   

                Olanlara bir yönüyle bakışımız böyle.

                Ben bu kararı, bir de tersinden okumak, tersinden yorumlamak istiyorum.

                Şöyle ki; ABD ve İsrail’in aldıkları bu karar; İslam coğrafyasını bir araya getirdi mi? Bazı çatlaklar olsa da genelde getirdi.

                İsrail ve ABD’nin aldığı bu karar; Arap âlemini bir araya getirdi mi? Bazılarının ABD ne der kaygı ve endişelerine karşın getirdi.

                ABD ve İsrail’in aldığı bu tek taraflı karar; BM’ler kabul gördü onaylandı mı?

                Elbette görmedi ve onaylanmadı, 1’e karşı oy birliği ile kararın iptali kabul edildi. Neylersin ki gücün gücüne sahip, ABD’nin VETO yetkisi devreye girdi. BM’nin kararı VETO edildi. Böylece dünya 1’in 14 ten büyük olduğunu(!) görmüş oldu.

                ABD dünyada da BM’de olduğu gibi yalnız kaldı mı? Kaldı.

                Hıristiyan âlemi, İslam alemi, Arap alemi Filistin’in yanında yer aldı mı? Aldı.

                İsrail ve ABD’nin gerçek yüzleri; demokrasi, insan hakları, kadına şiddet konularında ki söylemlerinin sahte ve yalan olduğunu dünya gördü mü? Gördü.

                Bu yanlış karar, inşallah Araplarca Filistin’in tanınmasına neden olacak.  Olmayacaksa; İİT neden “Doğu Kudüs’ü” Filistin’in başkenti olarak tanıdı?

                Arap ve İslam ülkelerinin, bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Hıristiyan âlemini ve BM’leri de yanlarına aldıklarını iyi okuyarak, yanlış yapmadan, bu edinimi fırsata çevirmeleri gerekmektedir.

                ABD ve İsrail böyle bir karar almamış olsalardı; Arap ve İslam dünyası Filistin’e böylesine sahip çıkarlar mıydı?

                Bu karar olmasaydı: BM ve Hıristiyan dünyası Filistin’in yanında olur muydu?

                Onun için bu kararı tersten okuyunca; Filistin’in hayrına olduğu, Arap dünyasının birlik ve beraberlik duygusunun gelişmesine, İslam coğrafyasının da kendi göbeklerini kendilerinin kesme vakti ve zamanının geldiğini, anlamalarına vesile olmuştur diye düşünmekteyim.

                Eğer hala da anlayamadılarsa; yuh olsun.

                Esen kalınız.                                                                                                   

                                                                                                  Nazım PEKER