12 Eylül 1980 anısına (Bu ülkede kimse çocuk değildir...!!!)

Hakan TANIM

12 Eylül 1980. Tarihimizin en kötü günlerinin yaşandığı ve etkilerini en az 3-4 neslin çektiği ve çekmekte olduğu bir tarihin başlangıcı. Türk tarihine, düşünceye ve demokrasiye vurulmuş en ağır darbe. Kısaca anlatmak gerekirse kardeşin kardeşe düşürüldüğü kahpe düzen.

Yaşanan olayları halen o günleri yaşamış insanların varlığına bu ülkenin bölünmez bütünlüğü için gerçek sağcısı ve solcusu ile tüm ideoloji ve inanışlara sahip büyüklerimize saygımdan dolayı tek tek yazıp hatırlatmak istemiyorum.

Ben o günler yaşandığında 3 yaşımdaymışım yani o günleri hatırlamadığım için zaten ne yazsam boş. Fakat bu günün anısına tam 37 yıl sonra vurgusu 12 Eylül olan değerli hocamın bire bir diyalogda yüzüme karşı kurduğu ve bana 'keşke 15-16 yaşlarımda olsaydım' dedirten bir cümleden yola çıkarak bu anıyı sizler ile paylaşmak istiyorum....

40 yaşımdayım ve şu an üniversite eğitimi alıyorum. Arkadaşlarımın yaş ortalamaları 18-19-20... Ve bizim gerçekten çok değerli Sinema Ana Bilim Dalı Başkanımız hayatı eğitim ve tecrübe ile geçmiş Prof. Dr. bir hocamız var.

Ve bizim sınıfımızın ders notları paylaşımı, duyurular, sınav tarihleri vs. için sınıfça kullandığımız bir Whatsapp grubu var. Bir gün bu grupta bir arkadaş bu değerli hocamın onayı olmadan öğrencileri ilgilendiren bir mesaj atıp hocamızın telefonunu whatsapp grubunda paylaştı. Tabii ki genç arkadaşlar hocamızı aramaya başlamışlar. Gece 23:00'ten 01.30'a kadar hem de. Tabi ki bu durumdan rahatsız olan hocamız bir sonraki gün sınavı da olacağı için grubumuza başkası aracılığı ile mesaj gönderdi... Eve geldim telefona baktım... Tam 986 mesaj ve birbirini suçlayan suçlayana... Geleceği teslim edeceğimiz genç arkadaşlarımız hemen birbirlerini suçlamaya başlamış.

Ertesi gün 1 saat süresi olması gereken sınav çok demokratik bir ceza ile  süresi 30 dk verilerek yapıldı. Sınav kağıdımızı hocamıza verirken değerli hocam... Hakan bey sen de grupta hakkımda yorumda bulundun mu, dedi... Kendisini hakkında yorum yapacak kadar tanımadığımı belirttim. Ve gayri ihtiyari hocam gençler arkadaşlar daha çocuk yaşta bir hata yapmışlar idare edin siz de dedim... Ve o an. Bana benim için  tarihi olan şu cümleyi kurdu:

Bak Hakan bey... Eğer bu ülkede 17-20 yaş arasındaki gençler (ideolojileri ne olursa olsun) düşüncelerinden dolayı asıldıysa... Bu ülkede kimse çocuk değildir. O an 12 Eylül 1980 darbesi aklıma geldi. Burkuldum ve değerli hocama hak verdim.

12 Eylül 1980 tarihinin bu ülkede 17'li yaşlara gelip çocuk olma lüksünün olmadığı, ülkesi ve milletinin birliği için el birliği ile ülkemizi geleceğe taşımak için durmadan ve yorulmadan çalışılması gerektiğinin başlangıcıdır.

Ve ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti Devletinde 18 yaşına gelmiş hiç bir bireyin çocuk kalmak, bu bahaneye sığınmak ve öylesine yaşama lüksü yoktur.

Bu ülkede kimse çocuk değildir....!!!