1. YAZARLAR

  2. Prof. Atila BİTİGEN

  3. Otoriter eğilim ve Hubris Sendromu
Prof. Atila BİTİGEN

Prof. Atila BİTİGEN

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Otoriter eğilim ve Hubris Sendromu

A+A-

Otorite olma güç sahibi olup hükmetme arzusu nefis terbiyesi eğitimi almamış kemale ulaşmamış beşerin en büyük zaafıdır. Her insan önemsenmek ve değerli olduğunu hissetmek ister bunun aşırısı ise narsizm kendini beğenmişlik hubris sendromudur patalojik olanı.

AçgözIüIük içsel bir boşluğun sonucudur.

Ancak kendinden bir şeyler verebilen kişi zengindir.

Bütün ağır psikolojik hastaIıkIarın temelinde narsizm yatar.

Eğer sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır. Çiçek solmaya başlamış ise dikkat edin saksı mutlaka çatlamıştır.

Pskiatride bize id, ego ve süper-ego diye psikanalizi anlatırlar. Bu aşırı takıntılı kişiler kişilik bozukluğu olan kişilerin sebebi bu yanlış benlik algısı sonucunda oluştuğu anlatılır. Ego merkez kabul edilir id denilen dürtüler süper-ego denilen toplumsal baskı ile kontrol edilir. Bu dengenin bozulması ise pskiatrik hastalıkların altta yatan sebebi olarak anlatılır ben algısının önemi vurgulanır. Dengeli bir ego “özgüven” olarak da tanımlanabilir. Kendi benliğine, kişisel ve sosyal alanına değer verirken başkalarının benliğine, kişisel ve sosyal alanlarına saygı göstermek bireyi güvenli ve kendiyle barışık kılmaya yardımcı olur. Ego düşük olduğunda kendine güvensizlik, başarısızlık kaygısı, değersizlik düşüncesi oluşur. Tersi durumda “Şişkin ego” Narsistik Kişilik Bozukluğu olarak tanımlanan kişilik bozukluğuna kadar gider, hatta “Hubris Sendromu” (Kendini Tanrı sanma) noktasına ulaşır.

Narsistik Kişilik Bozukluğu” olan birey yönetici konumuna gelirse mutlak itaat bekler. Topluluğun sıradan bir üyesiyken rakip gördükleriyle didişen birey yöneticilik noktasına yükseldiğinde rakipsiz kalmış ve gücü eline geçirmiştir. An itibarıyla tek doğru onun doğrusudur ve yönettikleri bunu kabullenmek zorundadır. Asla eleştirilemez, buna toleransı yoktur( Murat Yazan).

Hubris Sendromunun diğer bir adı Kibir Sendromudur. Genelde siyasetçilerde görülen bu hastalık “tanrısal ego” olarak da biliniyor. İlk kez, Psikiyatrist David Owen ve Jonathan Davidson tarafından dile getirilen bu hastalık tablosu, David Owen ve Jonathan Davidson’a göre hastalık tablosu bir “güç zehirlenmesi” ve Hubris Sendromuna sebep otoriter eğilim.

Demokratik ülkelerde, tekrarlayan seçim zaferleri liderlerin Hubris Sendromu hastalığına yakalanma olasılığını artırıyormuş.

 

Bu hastalarda; kriz dönemleri, savaşlar ve ekonomik felaketler daha fazla kibire yani hubrise neden oluyormuş.

 

Tanı koyabilmek için aşağıdaki sayılan 14 dört bulgudan, 3 veya daha fazlası bir liderde mevcutsa; o kişi hasta demektir,

 

· Dünyayı, güç kullanımı yoluyla kendini yücelteceği bir yer olarak görür.

· Öncelikle kişisel imajını geliştirmek amaçlı hareket etme eğilimi vardır.

· Görüntüsü ve ifadeleri ile orantısız bir endişe içindedir.

· Mevcut faaliyetleri ile ilgili konuşurken, bir mesih gibi yücelme eğilimi taşır.

· Kendisini ulus veya kuruluşla bir tutar.

· Konuşmalarında kraliyet ailesine özgü bir “biz” ifadesi kullanır.

· Aşırı özgüven gösterir.

· Kendisi için öteki olan grubu açıkça hor görür.

· Diğer insanlar ya da iş arkadaşları gibi sıradan bir mahkemeye değil de sadece tarih ya da Tanrı gibi bir üst iradeye karşı hesap verebilir olduğu duygusunu taşır.

· O üst iradenin yargılamasında, haklı olacağına dair sarsılmaz inancı vardır

· Gerçeklik ile bağı kopmuştur.

· Pervasız, tez canlı, vesveseli, huzursuzdur, dürtüsel eylemler sergiler.

Otoriter insanlarla ilgili en büyük sorun, basit akıl yürütmelerinin ardındaki saldırganlıktır. Bu nedenle, kendilerini tehdit altında hissettiklerinde ya da düşük bir pozisyona yerleştirildiklerinde çok kötü tepki verirler.

Kendi zihninde iyi kötü siyah beyaz keskin şablonları vardır. Dünyayı çocuksu sadelik ve katılıkla sınıflandırırlar. Her şey ya kötüdür veya onunla aynı görüşleri benimsemeyen herkes doğru yoldadır. Ancak fikir farklılığı olan herkes potansiyel bir düşmandır.

Otoriter insanlar genellikle iyi bir insan, baba veya iyi kadının ne olduğu hakkında kesin çok iyi tanımlanmış fikre sahiptirler. Siyasi eğilimleri, dinleri ve hatta tutukları takım bile kutsal ve dokunulmazdır. Benim her şeyim en iyidir. Dahası benim ülkem, kültürüm ve dilim en değerli olduğu gibi akla en yatkın olanıdır. Bu tutum ve zihniyet ayrımcı ve saldırgan davranışlara yol açar. Farklı her şeyi reddeden tehlikeli ön yargılardır. Başka bir deyişle, otoriter insanlar dar zihniyetlerine uymayan her şeyi hor görürler. Özellikle kişiye baskı kurmak için korkutur ve abartır hatta tehdit edebilir.

Otoriter insanlar her zaman bir adım önde olmaya çalışırlar. Onlar çok becerikli tecrübeli yeteneklidir bulunmaz Hint kumaşıdır. Kendi dışında kimsenin başarılı olmasına dayanamaz. İşinizde yetenekli ve iyiyseniz, size verilen görevlerin becerilerinize uygun olmadığını söyleyerek sizi engellemek isterler çünkü otoriter insanlar kendileri dışında kimsenin başarılı olmasına katlanamaz. Otoriter bir lider agresiftir, empatiden yoksundur, sadece kendi ihtiyaçları ile ilgilenir ve aynı zamanda hayal kırıklığı karşısında çok düşük bir toleransa sahiptir. Başkalarının ihtiyaçlarını göremez. Dahası, genellikle insanların ihtiyaçlarına saygı göstermez çünkü bunları zayıflık olarak görürler.

Bir ön yargıyı yıkmak, atomu parçalamaktan zordur denir. Ne yazık ki, bu otoriter insanların bir özelliğidir. Böyle kişiler inanılmaz derecede dar düşüncelidir. Kendilerinden başka fikirlere yer bırakmazlar. Kendi icat ettikleri gerçeklik dışında bir başka “doğru” yoktur. Otoriter insanlar bir hayal dünyasında yaşar. İlk bakışta heybetli ve korkutucu görünürler. Genellikle kendilerini el üstünde tutarlar ama üzerinde durdukları temel zayıftır. Bu kişilerin argümanlarını dinlemeniz yeterli. Fikir ve mantık yürütmeden yoksun boş bir zihinleri olduğunu hemen keşfedeceksiniz.

Otoriter kişilik için iki grup vardır: Güçlüler ve güçsüzler.

Güçle karşılaştığında, hayranlığı ve boyun eğme isteği kendiliğinden kabarır. Güçsüz insanlar da onda bir aşağılama duygusu uyandırır. Güçsüzü görünce saldırmak, egemen olmak ve onu aşağılamak ister der Eric Fromm.

Örselenmiş insan ruhlarının siyasal tercihi DESPOT olandan yana olacaktır. Ve DESPOT ise örselenmiş ruhlar adına despotlaşacaktır. SPİNOZA…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum