"Düşünce ve fikir özgürlüğü toplumları oluşturan bireylerin hür iradelerini ifade etmeleri açısından çok önemlidir. Düşünce ve haberler bir toplumda ne kadar özgür olarak ifade edilebiliyor ve paylaşılabiliyorsa o toplum o kadar istikbali parlak bir toplumdur. Düşünce, fikir ve haberlerin pranga altına alındığı toplumlarda fikri üretim durduğu için bilimsel, felsefi, estetik ve teknoloji açısından ilerleme beklenemez. Düşüncenin sınırlandırıldığı toplumlar skolastik ortaçağ seviyesinde demektir. 

Türk-İslam toplumsal tarihini değerlendirdiğimizde düşüncenin özgür olduğu dönemlerde bilim ve teknoloji de ilerleme kaydedildiğinden dolayı, güçlü devletlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Bilim ve teknoloji de ilerleyen toplumların devlet yöneticileri de toplumları gibi itibar sahibi olurlar. Diğer hiçbir devlet yöneticisi bu devletlerin yöneticilerini ayakta bekletme cesaretine sahip olamazlar. 

Toplumun haber alma kaynağının sınırlandırıldığı, bireylerin nasıl düşüneceğine ve ne tepki vereceğine bir kişi veya zümrenin karar verdiği toplumlarda ancak milli onursuzluklar yaşanır. 

Esas vatanseverlik, göz yummak değil, yönetim erkini uyarmaktır. Murat AĞIREL, bu uyarıyı yaptığı için 'gözdağı' anlamında özgürlüğünden alıkonulamaz. Böyle bir alıkonulma toplumda hataların üstünün kapatılması ve ses çıkarılmasının durdurulması anlamında yorumlanabilir.

Bizler, Yeniden Aydınlanma Derneği olarak Murat AĞIREL’in şahsında gözdağı uygulamalarına karşı olan konumumuzu ısrarla devam ettireceğiz.

Yeniden Aydınlanma Derneği Yönetim Kurulu adına
Başkan Halil Konuşkan"