Neşe DİLEKÇİOĞLU

Neşe DİLEKÇİOĞLU

TRT THM Sanatçısı
Yazarın Tüm Yazıları >

Vitrin

A+A-

Genellikle bir şey almak istediğinizde önce mağazaya girip, içeriden beğendiğiniz şeyi tek tek arayarak almak yerine, önce o mağazanın ürünlerini teşhir ettikleri vitrinlerine bakarız.

Canlıymış gibi duran, boy pos yerinde, hatta imrenerek baktığımız mankenlerin üzerindeki kıyafetlere.

'Mankene yakıştıysa bize de yakışır' mantığıyla küçük beden üzerimize dar olacağını bilsek de satış elemanına ısrar ederiz.

'Ya hu vitrinden çıkarın, bir deneyeyim belki uyar.'

'Hanımefendi o smol, large giyiyorum diyorsunuz vitrini bozamayız manken çıplak kalır...'

'Biz ayrıca vitrine giremeyiz, satış elemanıyız, yasak.'

'Hem iki ayda bir, vitrin elemanları gelip değiştiriyor.'

'Bazen de sezonda değişiyor vitrinimiz.' 

'Olmayacak bir şeyi neden çıkaralım sonra.' 

'Israr etmeyin lütfen.'

Ben üzgün üzgün, süzgün süzgün ağlayacak gibi bakınca, 'Tamam telefonunuzu bırakın, large bedeni gelirse arayalım' dedi genç satış elemanı kızımız.

Uzattım tabii; 'İyi de manken benden uzun, beli de dümdüz, kalın, ona uyuyorsa bana da uymaz mı dersiniz?' 

..............

'Anladım.'

'Peki siz telimi alın, gelirse bir deneyeceğim.'

'Yakışırsa, üstümde güzel durursa hemen alırım' diyorum.

Sonra mağazadan çıkarak, yol boyunca tüm mağazaların vitrinlere baka baka ilerliyorum.

Aman Allahım bunlar yine mi moda oldu?

Modası daha geçmedi miydi?

Renk değiştir, tarz aynı kalsın.

Oldu mu yani şimdi?

'Bizi mi kandırıyorlar bunlar nedir, bu süslü vitrinlerle acaba' demeden edemiyorum.

Vitrin esnaflar için de önemli.

Teşhir etmediği ürünü nasıl satabilir ki?

Millet mağazanın içine girmeye korkar oldu kazığı yememek için.

Alıcı vitrinin ihtişamına, renklerin uyumuna bakar.

Yeter ki kalite ve marka olsun.

Peki yeni markalar nasıl oluşur, kotalar uygulanıyorsa, televizyonlara reklam vermiyorlarsa, insanlar nasıl tanır?

Diğer ünlü markalar önlerine ket koyuyorlar, alıcının başka bir markaya meyil etmesinin önüne geçiyorlar.

Bence önce tüketiciyi bilinçlendirecek el ilanlarını devreye sokmak, ürün hakkında açıklayıcı bilgi vermek, ürünün defolu olup olmadığını belgelemek, gerekiyorsa iadeli ve garanti belgesi ile satış yapmak lazım.

Halkın o ürüne rahatlıkla ulaşabileceği, büyük olmasa da o marka ile ilgili dükkanlar açmak gerekir.

Yeni bir ürün kendisini tanıtmak, rekabet etmek için yola çıktıysa, ısrarla aynı ürünü vitrinlerinde teşhir etmelidir.

Sezon bitmeden, hatta sezon bile yeniyken ikide bir vitrin değiştiriyorsanız vay halinize.

Bu kadar çok vitrin değiştiren bir mağazanın tanıtımını, henüz yeni yaptığı ürününü millet henüz icraat görmeden, pardon markalaşma sürecindeki ürünü görmeden nasıl tanır ve alır.

Vitrin önemlidir. 

İcraat da önemlidir.

Moda çabuk değişse de markanızı tescil ettirmeden tanıtımını yapmadan zırt pırt vitrin değiştiriyorsanız vizyon sorunu vardır.

Vizyon var elbette ama, vitrin de boş olmaz tabii. 

Vitrininizle çok oynamayın.

Bırakın alıcı önce bir baksın.

Tekrar fikir değiştirir, geriye almak için dönerse ve o ürünü vitrinde göremezse, içeri dahi girmez.

Siz öyle çabuk değiştirdiniz ki, kış gelmeden millete yaz sezonu vitrini yapıyorsunuz. 

Millet donuyor ya hu.

Kış geçmeden, yazı henüz görmeden mayo alınır mı?

Millet şeyiyle güler valla.

Azıcık esnaf olun kardeşim, esnaf!

Elinizde marka var, vizyon da var.

Heba etmeyin...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.