1. YAZARLAR

  2. Niyazi BEKTAŞ

  3. Siyasi ahlak bu mudur?
Niyazi BEKTAŞ

Niyazi BEKTAŞ

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Siyasi ahlak bu mudur?

A+A-

Ülkemizin içinde bulunduğu bunalım en öndeki nedeni ahlak buhranı ve toplumumuzu saran manevi boşluktur.

Türk Milleti’nin huzurlu olabilmesi, insanların ve özellikle siyasetçilerin ahlaklı ve dürüst olmalarıyla mümkündür.

Şimdi soralım: Ülkemizde siyaset yapanların büyük çoğunluğu dürüst ve ahlaklı mıdır? Bu sorumun cevabını sizlere bırakıyorum..

Bir toplumun önde yer alan siyasetçileri son derece güvensiz ve ahlakı dejenerasyona meyilli iseler o toplumda huzurdan söz edilemez. Çünkü bir milletin en sağlam dayanağı ahlaktır. Ahlakı bozuk hakka saygısı bulunmayan ve adaletsizlik içinde kıvranan bir ülkede huzur, güven ve hayır olmaz. Böyle bir ülke yıkılmaya, böyle bir millet yok olmaya mahkumdur.

Son günlerde meydanlarda siyasilerin sözlerine baktığımda söyleyecek kelime bulamıyorum... Gözümüzün içine bakarak yalan söyleyen oldukça çok siyasetçi var. Yalan söylemeyi marifet sayan birisinin ahlaklı olmasını ummak çok zordur.

Bana göre ahlak bir gaye, bir insan vasfı olduğu kadar yaşanması ve yaşatılması gereken mutlak ameli bir sonuçtur. Hak ve adaleti başka türlü sağlayamayız. Adaleti ve ahlakı mülkün temeli yani devletin temel ilkesi saymak zorundayız.

Elbette devlet adaletsizlik ve ahlaksızlık yapmaz, yapmamalıdır... Bu kavramları kullananlar devlet değil, devleti yöneten siyasetçilerdir..

Siyasetçilere isim vererek “ahlaksız adam” desem ellerindeki gücü kullanarak her türlü zalimliği yaparlar. Bundan dolayı sözlerimi dikkatli kullanmak zorundayım..

Bu gün ülkemizde her türlü ahlaksızlık sergileniyor. Her tarafta yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, iltimas ve hak yeme, adaletsizlik var. Dürüstlük toplumsal bir değer olmaktan çıkarılmıştır. Bu gidişatın sonu çok pahalıya mal olacak hepimize.

Ahlaksızlık karşısında ne yapmalıyız?..

Başta ülkemizi yöneten siyasetçiler olmak üzere görevlileri, sivil toplum kuruluşları, odalar, dernekler, siyasi partiler kısaca milletçe hepimiz yeniden temiz toplum ve temiz siyaset için ahlak inkılabı yapmak zorundayız. Kaybettiğimiz milli ve manevi değerlerimizi tekrar kazanmaya mecburuz. Bu değerlerimizi okullarda çocuklarımıza mecburi ders gibi anlatmalıyız.

Ahlak yapımızı ve adalet anlayışımızı her işin temeli kabul eden bir ciddiyetle ülkemizi yeniden inşa etmeliyiz. Bunları hayat felsefemiz olarak genç beyinlerin kafasına ilmik ilmik işlemeliyiz. Eğitim ve kültür yaşamımızı ahlak ve adalet üzerine yeniden inşa etmeliyiz.

Ahlak dışı hiç bir davranışa ve ya eyleme fırsat vermemeliyiz.

Yalan konuşmayı marifet sanan siyasetçilere itibar etmemeliyiz.

Bir siyasetçi yalan konuşuyorsa ve ya söz ve eylemlerinde ahlaksızlık görüyorsak tepkimizi mutlaka suretle göstermeliyiz. Yalanı ve ahlaksızlığı siyasetçilerin söylemi olmaktan çıkarmalıyız.

Nasıl ki bazı siyasetçiler yüzümüze “yalan” ifadeleri söylemekten uzak durmuyorlarsa, bizlerde o siyasetçileri yüzlerine “yalancı ve ahlaksız” olduklarını korkmadan yüksek sesle ifade etmeliyiz.

İnanç temelimizi oluşturan en önemli kavram ahlaktır. Burada sizlere Sevgili peygamberimizin bir hadisini hatırlatmak istiyorum. Ne diyordu o yüce insan:

"Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim." 

Şayet inanıyorsak bu sözden ne anlamalıyız? Ayrıca İslamiyet’in temelini ahlak oluşturduğunu niçin unutuyoruz?

Müslüman bir insan ahlaksızlık yapabilir mi?

Müslüman bir insan yalan söyleyebilir mi?

Müslüman olmayan ülkelere baktığımızda ahlak anlayışlarının bize göre ne kadar ileri olduğunu görüyoruz.

Sözlerimi merhum Mehmet Akif Ersoy'un şu sözleriyle tamamlamak istiyorum. Yaşadığı Avrupa’nın nasıl olduğu sorulduğunda “Onların bir dini var bizim iş hayatımız gibi, onların bir iş hayatı var bizim dinimiz gibi..” 

Adaleti ve ahlak anlayışını bu kadar net ve açık anlatan başka bir ifade yoktur..

Siyasetçilerimiz umarım yalan söylemekten ve ahlaksızlık yapmaktan uzak durmayı erdemlilik sayarlar.

Hiç kimseye hakaret ya da iftira etmek için bu yazıyı yazmadım. Sokaktaki vatandaş ne düşünüyorsa aynısını sizlere aktardım.

Birileri kızacak ya da üzülecek diye gerçekleri saklamanın ne zamanıdır ne de yeridir. Hak bildiğimiz yolda tek başımıza da kalsak doğruları söylemeye ve yazmaya devam etmeliyiz. Çünkü bizler yaratılmışların en mükemmeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.