1. HABERLER

  2. POLİTİKA

  3. RÜŞVET BAŞÖRTÜSÜ TAKMAZ, HIYANET TÜRBANA SIĞMAZ

RÜŞVET BAŞÖRTÜSÜ TAKMAZ, HIYANET TÜRBANA SIĞMAZ

Bahçeli, "Erdoğan, kaos ve istikrarsızlık simgesi olmuş, kavga ve husumetin çıban başı haline gelmiş, ahlaken ve vicdanen Cumhurbaşkanlığı koltuğundan sarsıla sarsıla, söve söve düşmüştür" dedi.

A+A-

 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Haziran yaklaştıkça AKP'lilerin dört bir koldan istismar yarışına girdiklerini hatırlatarak, "Rüşvet alıp veren eller meydanlarda Yüce Kitabımızı sallamaktadır. Hırsızlar maneviyat sömürüsüne tutunmuşlardır. AKP'li bir genel başkan yardımcısı Erdoğan'a salavat getirecek kadar gözü dönmüştür. Artık siyasette hiçbir ölçü ve ayar kalmamıştır. Bu nasıl bir iman, bu nasıl bir İslam anlayışıdır? Türkiye ne hallere getirilmiş, soysuzluk ve soytarılık nasıl bu kadar ilerlemiştir" diye konuştu.

 

MHP Lideri Bahçeli, "Erdoğan, kendisi ve dört çocuğunun imam hatip lisesi mezunu olduğunu söylüyor. Bu liselerde okuyan kardeşlerim Allah korkusunu bilirler. Haram helal ayrımını yaparlar. 17-25 Aralık'ta ortaya çıkan rezalet ve zillet zincirine hangi İmam Hatip Liseli onay verecektir? Onay veren varsa, bunlar İmam Hatip'in hangi kapısından girmişlerdir? İmam Hatiplerin, Allah kelamının okutulduğu sınıflarında, hırsızlık ve hainliğe methiye mi, yoksa beddua mı vardır? Şunu bilmelisin ki, rüşvet başörtüsü takmaz, hıyanet türbana sığmaz" dedi.

 

BAHÇELİ sözlerine şöyle devam etti:  "Serok Ahmet Şırnak'ta Hz. Nuh'un gemisi olduklarını söylüyor. Sıfatları ciltler dolusu olan sanal ve yalan Ahmet sana söylüyorum; gemi olduğunuzu biliyoruz, gemilerinizin bulunduğunu da dünya alem öğrendi. Eğer AKP, Hz. Nuh'un gemisi ise, gemi tamam da, Davutoğlu Hz. Nuh olarak kimi görmektedir? Sayın Davutoğlu, siz olsanız olsanız, Nemrut olursunuz, Firavun'un kölesi, Yezit'in eli mızraklı askeri, Ad, Semud kavimlerinden olursunuz. Hz. Nuh'un gemisinde ayıplı ve ahlaksız hiç kimse yoktu. Tufan tüm günahkarları sular altında bırakmıştı."

 

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim mitinglerini sürdürüyor. Bahçeli, Giresun'da coşkulu kalabalığa hitabetti.

Bahçeli, Giresun'daki konuşmasına,  ''Doğu Karadeniz'in bu güzel ve bereketli şehrinde sizlere hitap etmenin sevinç ve gururunu yaşıyorum. Hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Giresun'da yaşayan her vatandaşımı hasretle bağrıma basıyor, sizlerle kavuşmamızı nasip eden Rabbim'e şükrediyorum.

Giresun bugün kabına sığmıyor, Giresun bugün ateşli bir yürekle vatanına sahip çıkıyor.

Allah hepinizden razı olsun.

Alucra'ya, Bulancak'a, Çamoluk'a, Dereli'ye, Doğankent'e, Espiye'ye, Eynesil'e, Görele'ye, Güce'ye, Keşap'a, Piraziz'e, Şebinkarahisar'a, Tirebolu'ya ve Yağlıdere'ye dostluk ve kardeşlik duygularımı selamlarımla birlikte gönderiyorum.

Bu açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, katkısı bulunan her dava arkadaşımı tebrik ediyorum'' diyerek başladı.

 

''TOPAL OSMAN AĞA'NIN TORUNLARI BİR KEZ DAHA MİLLETİ İÇİN SORUMLULUK ALACAKTIR''

 

Bahçeli, ''11 gün sonra yapılacak 25.  Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri'nin ülkemizin birliğine, milletimizin dirliğine, insanımızın refahına en üst düzeyde katkılar sağlamasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

Seçimlerin barış, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini temenni ediyor, siyasi partilere ve milletvekili adaylarımıza başarılar diliyorum.Ve hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

 

Eğribel Geçidi, Şehitler Geçidi, Fındıkbel Geçidi dağlardan kıyılara nasıl geçiş veriyorsa, sizler de 11 gün sonra, Türkiye'nin kurtuluşuna öyle geçiş ve ulaşım kolaylığı sağlayacaksınız.

7 Haziran'da Kümbet, Kulakkaya, Bektaş, Tamdere, Karagöl, Eğribel, Kazıkbeli Yaylalarına rahmet düşecek, huzur ve esenlik çiçekleri Giresun'un sinesinde açacak.

Kelkit Çayı bir başka akacak, Giresun Dağları bir başka görünecek.

Çünkü Giresun korkuya karşı umudun yanında duracak.

Çünkü Giresun zalime karşı mazlumun hak ve davasını savunacak.

Topal Osman Ağa'nın torunları bir kez daha milleti için sorumluluk alacaktır.

Pontuscu heves ve hedeflere kahramanca direnen Seyyid Vakkas Efendi'nin mirasçıları Türkiye için ben de varım diyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin manevi mimarlarından birisi olan Ahmed Necmeddin Efendi'nin vasiyet ve mücadele ruhu heba edilmeyecektir.

İnancım, ümidim ve beklentim budur.

Giresun dün teslim olmadı, 7 Haziran'da da olmayacaktır.

Giresun dün hain çevrelere, hakaret lobilerine ve hamaset basitliğine kanmadı, 7 Haziran'da da kanmayacaktır.

Çok şükür Giresun özünden kopmadı, özgüveninden uzaklaşmadı.

Zeytinlik Semti Giresun'un adeta özeti gibidir.

Bu şehrimiz, geçmişine ve medeniyet değerlerine yabancılaşmadı, yozlaşma tuzağına, yalan rüzgarına kapılmadı'' dedi.

 

''BİLİNİZ Kİ, YOLUMUZ BİRLİK VE KARDEŞLİĞE KİLİTLENMİŞTİR''

 

Bahçeli, şunları söyledi: ''Görüyor ve iftiharla söylüyorum ki, Giresunlu, tıpkı Seyyid Vakkas Efendi gibi, kelle koltukta vatanı için mücadele etmeye hazırdır.

Giresun Kalesi özlemle eski günleri beklemektedir.

İlkbaharda kötülüklerden arınma amacıyla, Aksu Deresi'nin denize döküldüğü yerde toplanıp "Derdim, belam denize" diyerek yedi çift bir tek taş atma geleneğinizi nasıl sürdürüyorsanız; 7 Haziran'da da bu defa oyunuzu sandığa atıp dert ve belalarınıza son vereceksiniz.

Bunun için bizimle yürü Giresun.

Yürüyüşümüz; kavga umanlara, kargaşa planlayanlara, kaos tezgahlayanlara acı bir ders olacaktır.

Yürüyüşümüz; haram yiyenlere, ihanet edenlere, bölünmeyi seçenlere Karadeniz gibi kabaracak ve bunların heveslerini kursaklarında bırakacaktır.

Biliniz ki, yolumuz helal ve duayla temellenmiştir.

Biliniz ki, yolumuz birlik ve kardeşliğe kilitlenmiştir.

Yürümek zorundayız, zira Türkiye kuşatma altındadır.

Yürümekten başka çaremiz yoktur, zira Giresun'un şikayet ve perişanlığı tahammül edilmeyecek boyutlardadır.

Giresun işsiz, yoksul, gelirsiz ve sancılıdır.

AKP'yle beraber Giresun'un işsizliği tavan yapmış ve resmi verilere göre 38 bine ulaşmıştır.

Giresun'un milli varlıkları birer birer satılmıştır.

Malumunuz, SEKA Aksu Kağıt Fabrikası 2004 yılında elden çıkarıldı.

Aynı yer 2013 yılında satış bedelinin yaklaşık 14 kat fazlasına tekrar geri alındı ve yerine toplu konut yapılacağı söylendi.

Dünyanın neresinde üretim yapan, iş ve istihdam yaratan bir fabrikanın kapanıp yerine toplu konut yapılması gündeme gelmiştir?

Bu nankörlük, iş bilmezlik, Giresunluya vefasızlık değil midir?

Göz göre göre devleti zarara uğratmak ve Giresun'a yüz çevirmek nasıl bir siyaset tercihidir?

Giresun'da 15 belde belediyesi kapatıldı ve köye dönüştürüldü.

Vatandaşlarımız mağdur edildi, hizmet almalarının önüne geçildi.

Kimse meraklanmasın, kimse kaygılanmasın; kapatılan bu belde belediyelerinin alayını tekrar açacağız.

AKP durmadı her varlığınızı satılığa çıkardı.

Yerine yenisini koymadı, sizlerin geleceğiyle oynadı.

Köykobir'e ait Sunta Fabrikası bunlardan birisidir.

Fiskobirlik fındık işletme tesislerinin bir çoğu ya kapatılmış veya haraç mezat satılmıştır.

Özelleştirilen limanlar yıllardır hareketsizdir.

Özel sektöre ait yaklaşık 25 fındık kırma tesisine kilit vurulmuştur.

Giresun'ın kaderi fındıktır, Giresun'un geçim kapısı fındığa dayalıdır.

Fındık dalında kalırsa, umutlar havada kalacaktır.

Fındık para etmezse, AKP'li yıllarda olduğu gibi, Giresun hüsran yaşayacaktır.

Buna izin veremeyiz, buna sessiz kalamayız.

Giresun'un meşru ve yerinde taleplerine ilgisiz duramayız.

 

''FINDIK PARA ETMİYOR, AMA BİZİMLE EDECEKTİR''

Hepiniz şahit olunuz; Fiskobirlik atıl vaziyetten çıkarılacak ve yeniden yapılandırılacaktır.

Dünya üretiminde önemli paya sahip olduğumuz fındık, incir ve kayısı gibi ürünlerin katma değer yaratarak satışı, pazarlanması ve fiyatlarının tespitinde söz sahibi olunabilmesi için gerekli idari, hukuki ve teknik alt yapıyı kuracağız.

Bu amaçla gerekli yatırımları yapacağız.

Ülkemiz için stratejik öneme sahip buğday, mısır, pamuk, soya, ayçiçeği, çeltik, incir, üzüm, kayısı, zeytin, yerfıstığı, enerji bitkileri ve altını çiziyorum, fındık gibi ürünlerimiz için özel destekleme programları geliştireceğiz ve bunlara fiyat garantisi vereceğiz.

Fındık para etmiyor, ama bizimle edecektir.

Fındık üreticisinin yüzü gülmüyor, ama bizimle gülecektir.

Giresun kirazı dalında kalmayacaktır.

Giresun için biz göreve ve hizmete hazırız.

Peki sizler bizimle yürümeye hazır mısınız? (Evet)

Bizimle yürümeye var mısınız? (Evet)

7 Haziran geldiğinde; fındığınızı azar azar gasp eden, fındık paralarınızı götürüp saraya ve lükse yatıran müsriflere geciken demokratik tepkinizi gösterecek misiniz? (Evet)

Fındık kurdu Başbakan bu evetleri iyi duysun.

Fındık hırsızları, fındık yağmacıları bu evetlere dikkat kesilsin.

Bu evetler Giresun'un talihini değiştirecektir.

Bu evetler Giresun'un önünü açacak, yüzünü güldürecektir.

Giresun için hedeflerimiz elbette çoktur.

Biz, AKP gibi söz verip üzerine yatmayız.

Biz, AKP gibi umut uyandırıp, hayalleri yıkmayız.

Biz, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyen, ilkelerinden ödün vermeyen, 46 yıllık tarihsel yürüyüşünden sapmayan Milliyetçi Hareket Partisi'yiz.

Güney çevre yoluna ihtiyacınız var, inşallah bunu halledeceğiz.

Giresun'daki hastanelerde 384 kişiye bir yatak düşerken, ilçelerinizde uzman doktor açığınız bulunuyor, bu eksiği kapatacağız.

2/B orman arazileri ile ilgili sorunlarınız var, bunu da bitireceğiz.

2/B meselesini "villa" ile "yayla evi" sahipliğini birbirinden ayıran adil ve hakkaniyetli bir yöntemle çözeceğiz.

Büyük kent merkezlerinde ve sahillerde rant dağıtma yolu olarak kullanılmasına izin vermeyecek, özellikle orman köylümüzün hak kayıplarını birer birer telafi edeceğiz.

Biz buna söz veriyoruz.

Kaldı ki biz bunun için yürüyoruz.

Sizler bu yürüyüşümüzde bize katılacak mısınız? (Evet)

Yürüyüşümüzde bize destek verecek misiniz? (Evet)

 

Vatan için, bayrak için, millet için, Giresun için Milliyetçi Hareket'e 11 gün sonra oy verecek misiniz? (Evet)

 

''KİRLİ SENARYOLARA, KARANLIK KAMPANYALARA İNANAN YOKTUR''

Giresun hamd olsun kiminle yürüyeceğini belli etmiş, irade ve tarafını göstermiştir.

Giresun doğru yoldadır, doğru yerdedir, doğru taraftadır ve MHP'nin yanında yürüyüşe geçmiştir.

Giresun'lu kardeşlerim unutmayınız;

Sahipsiz değilsiniz.

Yalnız değilsiniz.

Kimsesiz değilsiniz.

Milliyetçi Hareket sizinledir, Türkiye sevdalısı temiz yürekler sizlerle sonuna kadar beraberdir.

Bizim birlikteliğimizi kıskananlar çıkacaktır, nitekim çıkmıştır.

Giresun'un milli duruşundan ürkenler çıkacaktır, nitekim bu da çıkmıştır.

Fakat Giresun'da korkuya müsamaha yoktur.

Kirli senaryolara, karanlık kampanyalara inanan yoktur.

Kuru tehditlere aldanacak, ham dayatma ve istismarlarla kararından cayacak Giresun'un ne dününde ne de bugünün de görülmemiştir.

 

''AKP'LİLER DÖRT BİR KOLDAN İSTİSMAR YARIŞINA GİRMİŞLERDİR''

7 Haziran yaklaştıkça AKP'yi suçluların telaşı sarmıştır.

Davutoğlu paniklemiş, Erdoğan artık yasa ve Anayasa'yla yollarını tümden ayırmıştır.

AKP'deki keskin düşüş Davutoğlu'na kabus yaşatmaktadır.

AKP'liler dört bir koldan istismar yarışına girmişlerdir.

Yüce dinimiz İslam siyasete ana malzeme yapılmıştır.

Türkiye günlerdir; Kabe, başörtüsü, kıble, Kudüs, Diyanet İşleri, Kur'an-ı Kerim etrafında sahnelenen siyaset ayıbını izlemektedir.

Rüşvet alıp veren eller meydanlarda Yüce Kitabımızı sallamaktadır.

Hırsızlar maneviyat sömürüsüne tutunmuşlardır.

Giresun için söyleyeceği bir sözü olmayan, Türk milletine vizyon gösteremeyen kadrolar dini referanslarla ayakta durmaya çalışmaktadır.

AKP'li bir genel başkan yardımcısı Erdoğan'a salavat getirecek kadar gözü dönmüştür.

Artık siyasette hiçbir ölçü ve ayar kalmamıştır.

Erdoğan'a salavat getirmek ne demektir?

Bu nasıl bir iman, bu nasıl bir İslam anlayışıdır?

Haşa, şefaati Erdoğan'dan bekleyecek kadar şirk ve batıla esir düşenlerin milletimizin huzurunda siyaset yapması tam bir skandal, tam bir kokuşmuşluktur.

 

''DEMOKRASİ SALDIRI ALTINDADIR''

Türkiye ne hallere getirilmiş, soysuzluk ve soytarılık nasıl bu kadar ilerlemiştir?

Cahiliye devrinin kalıntılarına ülke yönetimi bundan sonra nasıl temsil edilecektir?

Manevi değerlerimizi siyasete rehin verenler, hadi kulu geçtik, hiç mi Allah'tan korkmamaktadır?

Türkiye'de kilitlenme ve akıl tutulması hakimdir.

Her şey birbirine girmiştir.

Hukuk kenardadır.

Demokrasi saldırı altındadır.

Ve engel olunmazsa, önüne geçilmezse AKP kendisiyle birlikte Türkiye'yi ateşe çekmektedir.

Erdoğan kaos ve istikrarsızlık simgesi olmuş çıkmıştır.

Erdoğan kavga ve husumetin çıban başı haline gelmiştir.

Ahlaken ve vicdanen Cumhurbaşkanlığı koltuğundan sarsıla sarsıla, söve söve düşmüştür.

Erdoğan tarafsızlığı peynir ekmek gibi yemiş bitirmiştir.

Şeref ve namus üstüne ettiği tarafsızlık yeminini bozmuştur.

Sorarım sizlere;

Ettiği yeminleri çiğneyen bir adama Cumhurbaşkanı olmak yakışır mı? (Hayır)

AKP için oy isteyen, 7 Haziran'ı başkanlık için oylamaya dönüştürmek için her fırsatı ganimet gören bir şahsa Cumhurbaşkanı denir mi? (Hayır)

 

''ERDOĞAN HER GÜN SİYASETİN GÖBEĞİNDE, POLEMİKLERİN ORTASINDADIR''

 

Erdoğan, devletin başı olmayı değil, AKP'nin fiili eşgenel başkanlığını tercih etmiştir.

Erdoğan Türk milletinin birliğini temsil etmeye değil, kendi kişisel ikbal ve çıkarlarına hizmeti amaçlamıştır.

Recep Tayyip Erdoğan demokrasimiz için açık tehdittir.

Recep Tayyip Erdoğan huzur ve sukunet için yakın bir tehlikedir.

Milli birlik ve beraberliğimizin, ahlak ve adaletin katili 17-25 Erdoğan'dır.

Şimdi siz söyleyiniz;

Erdoğan'ın Anayasa'yı yok sayarak, her gün devletin imkanlarıyla miting yapıp AKP'ye destek istemesini doğru buluyor musunuz? (Hayır)

Muhalefetle itişmesini, tarafgirliğini, aymazlığını ve kural tanımazlığını meşru görüyor musunuz? (Hayır)

Haram yiyenlerin, hırsızlık yapanların, ihanet edenlerin elinden tutup kol kanat germesini, Allah için söyleyiniz, kabul ediyor musunuz? (Hayır)

Siz ne kadar hayır deseniz de, bu Erdoğan bildiğini okuyor.

Çünkü Giresun'un ne dediği, neyi önemsediği bu zihniyetin umurunda değildir.

Görüyor ve ibretle izliyorsunuz; Erdoğan her gün açılış kılıfı altında mitingler düzenlemektedir.

Erdoğan her gün siyasetin göbeğinde, polemiklerin ortasındadır.

Artık ipten kazıktan boşanmıştır.

Hemen her Allah'ın günü maneviyatımızı siyasete alet etmekte, bundan da asla rahatsızlık duymamaktadır.

Erdoğan, kendisi ve dört çocuğunun imam hatip lisesi mezunu olduğunu söylüyor.

Geçmişte çocuklarına üniversite kapılarının açılmadığını, katsayı ve başörtüsü engeline takıldıklarını her ortamda dile getiriyor.

Arkasından evlatlarını yurt dışına gönderdiğini, Amerika'da okuduklarını ifade ediyor.

Elbette bir zamanlar yaşanan başrötüsü dramı, İmam Hatip Liselerine uygulanan ambargolar kesinlikle doğru olmamıştır.

İmam Hatip Liselerinden mezun olanlar, her engele rağmen, bu ülkeye hizmet etmeyi görev ve sorumluluk saymış vatan evlatlarıdır.

Bu liselerde okuyan kardeşlerim Allah korkusunu bilirler.

Haram helal ayrımını yaparlar.

Neyin sevap neyin günah olduğunu ayıracak kadar ihlas ve vicdan sahibidirler.

Ve İmam Hatip Liselerini kapatmaya kimsenin gücü de yetmeyecektir.

Buraya kadar her şey tamamdır.

 

ERDOĞAN'A SORULAR

Şimdi Erdoğan'a sesleniyorum:

17-25 Aralık'ta ortaya çıkan rezalet ve zillet zincirine hangi İmam Hatip Liseli onay verecektir?

Onay veren varsa, bunlar İmam Hatip'in hangi kapısından girmişlerdir?

Rüşvete, soyguna, kul ve yetim hakkına el uzatmaya hangi İmam Hatip Liseli tepkisiz kalacaktır?

İmam Hatiplerin, Allah kelamının okutulduğu sınıflarında, hırsızlık ve hainliğe methiye mi, yoksa beddua mı vardır?

Sayın Erdoğan gel önce sen bunları açıkla.

Sonra da hakkındaki iddialardan dolayı mahkemenin karşısına çıkacak erdem ve cesareti sergile.

Şayet aklanırsan, başımızın üstünde yerin vardır.

Şayet temize çıkarsan, hakikaten iftiraya kurban gitmişsen en başta seni ve mahdumlarını savunacak Milliyetçi Hareket'tir.

Fakat şunu bilmelisin ki, rüşvet başörtüsü takmaz, hıyanet türbana sığmaz.

İmam Hatip Liseleri'nin müfredadında okutulan derslerin hiçbiri harama cevaz vermez.

İmam Hatiplerin ön bahçesinde, arka bahçesinde ne yolsuzluk, ne de yozlaşma yaşayamaz.

Sayın Erdoğan, bak pırlanta gibi parlayan, erken yaşlarda gemilerini yürüten evlatlarını emek emek yetiştirdin.

Amerika'ya gönderdin, orada villalarda oturttun.

Eğitimleri için hiçbir masraftan kaçmadın.

Fakat onbinlerce evladımız senin çocukların kadar şanslı değildi.

Çünkü onların bırak yurt dışında okuyacak imkanlarını, karnını doyurmaya halleri ve mecalleri bile yoktu.

İmam Hatipleri Erdoğan istismar etti, onbinlerce evladımız kurban edildi.

İmam Hatipleri Erdoğan ve zihniyeti diline doladı, onbinlerce masum hak kaybı yaşadı, halis ve tertemiz gönülleriyle çaresizliğe bırakıldı.

En başta İmam Hatiplerde okuyan insanlarımız bugünkü tabloyu düşünmeli, yaşananları gözlerinin öne getirmelidirler.

Öğrendikleri arasında, haşa, Allah'ın tüm vasıflarını üzerinde toplayan bir faninin adı geçmiş midir?

Haram yemeye methiyeler düzülmüş müdür?

Müslüman katillerine yardım ve yataklık övülmüş müdür?

Yalan ve riyakarlık haklı görülmüş müdür?

İftira atma, gıybet yapmak, dedikodu ve tezvirata sapmak haklı bulunmuş mudur?

Bu sorulara verilecek tek bir olumlu cevap yoksa, Erdoğan'ın bu istismar oyununa, bu korkunç ve kahredici sömürüsüne İmam Hatipli kardeşlerim artık ne zaman itiraz edeceklerdir?

Giresunlunun fındık parasını ayakkabı kutularına saklayan, yatak odalarına  istifleyen şerefsizlere ne zamana kadar sabır gösterilecektir?

Bu cehalet dönemi sürsün, bu calut ve firavun elçileri devam etsin deniyorsa, AKP hakikaten tek seçenektir.

Bizin konuşmaktan bile utandığımız ne varsa, Erdoğan yapmış, Davutoğlu yerine getirmiştir.

Biz hırsızlar diyoruz, onlar üstüne alınıp hakaret etmeyin diyor.

 

''7 HAZİRAN'DA  DEMOKRASİ TUFANI ESECEK, BU KEZ AKP'Yİ SANDIĞIN ALTINA İTECEKTİR''

 

Biz rüşvetçiler diyoruz, onlar hemen yarası varmış gibi gocunup darbe yaptılar diyor.

Biz konuştukça AKP yapıyor.

Biz konuştukça AKP satıyor, savıyor.

Biz konuştukça AKP şu an da bile malı götürüyor.

Fakat 7 Haziran'da millet konuşacak, bu defa AKP duracaktır.

7 Haziran'da Giresun konuşacak, AKP dilsiz şeytan gibi maskesi inecektir.

Serok Ahmet Şırnak'ta Hz. Nuh'un gemisi olduklarını söylüyor.

Sıfatları ciltler dolusu olan sanal ve yalan Ahmet sana söylüyorum; gemi olduğunuzu biliyoruz, gemilerinizin bulunduğunu da dünya alem öğrendi; fakat Hz. Nuh'u ne hakla, ne cüretle, hangi cesaretle siyasete dahil ediyorsunuz?

Eğer AKP, Hz. Nuh'un gemisi ise, gemi tamam da, Davutoğlu Hz. Nuh olarak kimi görmektedir?

Sayın Davutoğlu, siz olsanız olsanız, Nemrut olursunuz, Firavun'un kölesi, Yezit'in eli mızraklı askeri, Ad, Semud kavimlerinden olursunuz.

Hz. Nuh'un gemisinde ayıplı ve ahlaksız hiç kimse yoktu.

Tufan tüm günahkarları sular altında bırakmıştı.

 

7 Haziran'da da demokrasi tufanı esecek, bu kez AKP'yi sandığın altına itecektir.

Davutoğlu kurtulamayacak, milli azap ve kahır, kendisini, partisini, hizmetinde bulunduğu amiri ve abisi Erdoğan'ı silip süpürecektir.

Türk milleti 12 yıl 6 ay 11 gün önce AKP'ye tek başına iktidar imkanı vermişti.

Artık bıçak kemiğe dayanmıştır.

AKP'ye oy veren kardeşim, ülkemiz kötüye gidiyor.

AKP, aldığı oyları kötüye kullanmış, Türkiye'yi enkaza çevirmiştir.

AKP'ye destek veren kardeşim; ülken için, milletin için, vatanın için, geleceğin için bu defa gel birlikte yürüyelim.

CHP'ye oy veren vatandaşlarım, çağrım sizleredir; bu defa bizimle yürüyün.

 

''ARTIK AKP KÜLFETİ TÜRK MİLLETİNE ÇOK AĞIR GELMEKTEDİR''

 

Kararsız duran, tercihini henüz yapmamış kardeşim; boşuna zaman kaybetme, MHP bil ki seninle, senin yanındadır.

Artık AKP külfeti Türk milletine çok ağır gelmektedir.

Şimdi sizlere bir kez daha soruyor ve yüksek sesle cevap vermenizi bekliyorum:

İktidarın yaptıklarına daha fazla dayanacak mısınız? (Hayır)

Bu yağmacı zihniyete geçit verecek misiniz? (Hayır)

Hamd olsun, Giresunlu kararını vermiş ve tertemiz bir sayfa açmak için Milliyetçi Hareket'i seçmiştir.

 

''DEVLET VE YÖNETİM REFORMUYLA ÇÜRÜMENİN ÖNÜNE GEÇECEĞİZ''

 

Şundan herkes emin olsun ki, iktidarımızda;

Yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz.

Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz.

Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz.

Üreten Ekonomi Programımızla sanayinin, işadamlarımızın, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz.

Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır.

Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır.

Ülkemizi 2023'de bölgesel güç ve küresel aktör, 2053'te de küresel güç mertebesine çıkaracağız.

Emeklilerimize; Mart ayında 1400 ve Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği vereceğiz.

Asgari ücretlilere, büyük şehirlerde her ay 100 lira şehir içi ulaşım imkanı sunacağız.

Kamu çalışanlarımızın çeşitli isimler altında ödenen tüm ek ödenekleri emekli aylıklarına yansıtacağız.

Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini çözeceğiz.

Mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV'yi tamamen kaldıracağız.

Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz.

Asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız. Hayırlı olsun.

İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız.

Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız.

Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız.

Esnaf ve sanatkârlarımız yeni işyeri açtılarsa, onları beş yıl süreyle gelir vergisinden muaf tutacağız.

İlave olarak, kendi nam ve hesaplarına ödedikleri sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır.

 

''MUHTAÇ DURUMDA OLAN AİLELERİMİZİN EN AZ BİR FERDİNE İŞ VERECEĞİZ''

Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Kutlu olsun.

Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesi yapacağız.

Bizimle yürümeye söz veriyor musunuz?

 

İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz.

Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır.

Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz.

Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz.

İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira "Aile Desteği" adı altında ödeme yapacağız.

Şehit yetimlerimizin tamamına iş sağlayacağız.

Gazilerimiz ve çocuklarının işe yerleştirilmelerine öncelik tanıyacağız.

Kamuya ait atıl arazileri yoksullarımıza tahsis etmekle kalmayacak, istihdam oluşturmak amacıyla, büyük ya da küçükbaş hayvanları bedelsiz dağıtacağız.

Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız. Veya 250 lira kira yardımı yapacağız.

Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız.

Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız.

Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkânı sağlayacağız.

Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz.

Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B'li, 4/C'li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız.

Ve şüphesiz bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacağız.

Temiz siyaset, dürüst yönetim için Bizimle Yürü Giresun.

Dik baş, tok karın, mutlu yarın için Bizimle Yürü Giresun.

7 Haziran'da MHP'ye oy verecek misiniz? (Evet)

7 Haziran'da vatana, millete ve geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet)

MHP'nin Giresun milletvekili adaylarını tam kadro Meclis'e gönderecek misiniz? (Evet)

Bu evetler sayesinde, Genel Seçimler, büyük milletimizi tıpkı asırlar öncesinde olduğu gibi lider ülke Türkiye ülküsüne götürecek yolun başlangıcı olacaktır.''

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.