1. YAZARLAR

  2. Halil KONUŞKAN

  3. Millet İttifakı İstanbul seçim stratejisi teklifimiz
Halil KONUŞKAN

Halil KONUŞKAN

YAD Genel Başkanı
Yazarın Tüm Yazıları >

Millet İttifakı İstanbul seçim stratejisi teklifimiz

A+A-

23 Haziran tarihinde İstanbul’da tekrarlanan bir seçim yaşayacağız.

Öncelikle şu hususu kabul ve idrak etmeli, hesaplarımızı bu duruma göre yapmalıyız. Karşımızda hiçbir etik ve ahlaki yargısı ve değeri olmayan, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören bir zihniyet var.

Bu zihniyet yıllardır seçmenini iyi mobilize etmiş, elindeki bütün kartları ustalıkla oynamış ve 7 Haziran seçiminde olduğu gibi kaybettiği anda bile yenilediği seçim ile yeniden iş başına gelmeyi başarabilmiş bir zihniyettir.

Oynanacak oyunları ve dalavereleri onlardan iyi kimse bilemez. Öncelikle rakibimizin ne düşündüğünü tahlil etmek ve işe oradan başlamak gerekmektedir.

AKP ve onun liderliği yıllardır, toplumu kutuplaştırarak sağ seçmeni konsolide etme stratejisi uygulamaktadır. Aynı stratejinin yine gündemde olduğu açıkça görülüyor. Zaten başka da bir sermayeleri yoktur.

Bu safha da Millet İttifakı’nın öncelikle gerginlik ortamları ve diyaloglarından kaçınması gerekmektedir.

İnsan, kendi hatasını kolay kolay fark ve kabul etme istidadında değildir. Bunun en önemli delili psikoloji bilimde ki savunma mekanizmaları olarak karşımıza çıkıyor. Açıkça hatası ortada olan insanlar bile bu hatalarının kendilerine hatırlatılmasından pek hoşlanmazlar ve kendilerini kandırmak içinde savunma mekanizmalarını kullanmayı tercih ederler.

Çocuğuna karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen bir baba, kolayca anneyi suçlarken yansıtma mekanizmasını kullanmakta, kendi hatasıyla trafik kazası yaşayan bir sürücü kavşağın belirsizliğini önceleyerek suçu karayollarına atmakta, hatta kendisini sinirlendiren başka bir sürücüyü suçlayabilmektedir. Buna da psikoloji de bahane bulma mekanizması denilmektedir.

Çok üstün kişiliği olan bireyler hariç insanlar hatalarını kolay kolay kabul etmemek temayülündedirler.

Bu gerçeği göz önüne alırsak AKP seçmeni de AKP ve RTE’nin hatalarını ve bunlara oy verirken kendi yaptıkları hataları bal gibi de bilmektedirler. Ama egoları bu günahı kabul etmeme temayülünde olduğundan dolayı kolayca yansıtma ve bahane bulma gibi savunma mekanizmalarını çalıştırmaktadırlar.

AKP seçmenine yönelik olarak çalınan-çırpılan paralar, israf edilen milyonlar, hatta yolsuzluklar pek bir anlam ifade etmediği için bunlar dile getirildikçe AKP seçmeni kendisini suçlu görmekte ve suçu başkasına atma tavrı sergilemektedir. Bundan önce yaşadığımız çeşitli seçimler bu gerçeği bizlere yeteri kadar hatırlatmıştır.

Bu sebeple AKP’ye saldırarak AKP seçmenine savunma mekanizmalarını çalıştırma imkânı verilmemelidir.

Peki ya ne yapılmalı?

Sadece Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığı adayı olduğu vurgulanmalı, İstanbul seçimi üzerinden AKP’den hesap sorma söylemleri dile getirilmemeli, kutuplaşma ve kavga ortamından kaçınılmalıdır.

Seçmene değer verilmeli, iyi ve güzel olanlar anlatılmalı, kötü ve çirkin olanların kim olduğundan bahsedilmemelidir. Bu çıkarımı yapma özgürlüğü seçmene tanınmalıdır. Bu şartlarda ki bir seçim sürecinde AKP seçmeninin AKP lehine konsolide olmaktan uzaklaştığı 31 Mart seçimleri ile görülmüştür.

AKP seçmenini ev ziyaretleri ile bire bir markaja almakta ve insanların oylarını değiştirme özgürlüğü imkânını seçmene tanımamaktadır. Millet İttifakı da aynı yöntemi uygulamalı, bire bir markaja bire bir markaj ile karşılık vermelidir.

Geçen seçimde AKP seçmeninin bir bölümünün kulak çekme psikolojisi ile sandığa gitmediği görülmüştür. AKP, bu seçmeni sandığa çekmeye çalışmaktadır. Millet İttifakı'nın da kendi seçmeni üzerinde aynı politikayı ciddi ve kararlı bir şekilde uygulaması gerekmektedir.

Israrla bu seçimin bir rövanş olduğu, RTE’ye ders verme seçimi olduğu, hatta İmamoğlu’nun geleceğin cumhurbaşkanı adayı olduğu ve RTE’yi koltuğundan edeceği gibi söylemler kesinlikle dillendirilmemelidir.  Bunun yerine İmamoğlu’nun muhafazakâr, milliyetçi ve dürüst bir insan olduğu, İstanbul’a Allah korkusu ve vatandaş memnuniyeti doğrultusunda hizmet edeceği vurgulanmalıdır.

Ayrıca, seçimin tekrarlanmasının haksızlık olduğu, İmamoğlu’nun bileğinin hakkıyla kazandığı belediye başkanlığının gayri ahlaki ve gayri hukuki yollardan kendisinden alındığı işlenmelidir.

Unutmayalım ki, Tanrı ile kulları arasında şah damarından yakın bir yol vardır. Bu sebeple seçmeni suçlamak yerine seçmenin vicdanını dinlemesi için ona imkân verme stratejisi uygulanmalıdır.

Bu anlayışa göre, bir stratejinin savunucusu ve aynı zamanda Yeniden Aydınlanma Derneği (YAD) İstanbul Başkanı İhsan Yavuz bey, bir adım atmış durumdadır.

İhsan Yavuz’un ekibinde yer almak veya bu ekibe herhangi bir şekilde destek vermek isteyenler kendisine 0532 4156296 numaralı telefondan ulaşabilirler.

Kolay gelsin, Allah yar ve yardımcımız olsun.

***

Bütün okurlarımız ve Türk-İslam aleminin ramazan bayramlarını kutluyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.