1. HABERLER

  2. EKONOMİ

  3. 'Maden bizde kazanç başkasında'

'Maden bizde kazanç başkasında'

Türkiye bor madenlerinin dünya rezervlerinin yüzde 72'sine sahip, ancak...

A+A-

İZMİR’deki Gediz Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Batar, Türkiye’nin, dünya rezervinin yüzde 72’sine sahip olduğu bor manedini işlemek yerine hammadde olarak satarak yılda 500 milyon dolar kazandığını, bunu satın alıp işleyen bir ABD firmasının yıllık cirosunun ise 6 milyar dolar olduğunu söyledi. Prof. Dr. Batar, "Maden bizde, kazanç başkasında" dedi.

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan sanayicilere konuşan Prof. Dr. Batar, Anadolu’nun petrolü gözüyle bakılan bordan Türkiye’nin değil, yabancıların kazandığına işaret etti. Aynı zamanda Cevher Hazırlama ve Zenginleştirme Derneği Başkanı olan, bor madeniyle ilgili çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Batar, Türkiye’nin, 864 milyon 500 bin tonla dünya rezervinin yüzde 72.1’ine sahip olduğunu, ikinci sırada 100 milyon tonla Rusya’nın, üçüncü sırada ise 80 milyon tonla ABD’nin geldiğini dile getirdi.

450 SANAYİ DALINDA YAYGIN KULLANILIYOR

Türkiye’nin dünyanın en az 250 yıllık bor ihtiyacını tek başına karşılayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Batar şöyle konuştu:

"Bor günümüzde 450 sanayi dalında yaygın olarak kullanılan eşsiz bir cevher. Roket yakıtından nükleer endüstriye, elyaftan fiberoptiğe, kozmetikten iletişim araçlarına kadar birçok alanda temel taşı vazifesi görüyor. Özellikle ileri teknoloji ürünlerinin vazgeçilmezi bu maden, ülkemiz için büyük bir güç kaynağı. Ancak hammadde ve yarı mamul hammadde olarak dünyaya sattığımız için, sahip olduğumuz bu gücü ekonomik değere yeterince dönüştüremiyoruz."

ARADA BÜYÜK UÇURUM VAR

Borun hammadde olarak dünya piyasasında yıllık ciro payının sadece 1.5 milyar dolar, bor katkılı ürünlerin pazar payının ise 100 milyar dolar olduğunu belirten Prof. Dr. Turan Batar, şöyle devam etti:

"Ülkemiz 1.5 milyar dolarlık küçük pastadan pay alıyor. Son 15 yılda bor ihracatından senede ortalama brüt 500 milyon dolar elde edebildik. Çünkü ihraç ettiğimiz yarı mamul borun tonu 300- 500 dolar arasında değişiyor. İşlenip yüzey sertleştirmede kullanılan toz bor karbür ya da seramik endüstrisinde değerlendirilen toz bor nitrür gibi uç ürünlerin tonu ise 70 bin doları buluyor. Arada işte böyle bir uçurum var. Bizim sattığımız cevheri alıp işleyenler bor rezervi zengini Türkiye’yi katlıyor. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri ABD’li Owens Corning Firması. Bordan cam elyaf, fiber optik kablo, beyzbol sopası, otomotivde ve deniz araçlarında kullanılan fiberglas gibi ürünler üreterek yılda 6 milyar dolardan fazla ciro elde ediyor. Türkiye bordan brüt 500 milyon dolar kazanırken, sadece bir firma tam 12 katı kazanıyor. Bunun gibi daha pek çok yabancı kuruluş var. Ne yazık ki sahip olduğumuz bu zenginliğin tam anlamıyla farkında değiliz, bu yüzden de değerlendiremiyoruz. Maden bizde, kazanç başkasında."

ÖNERİLER

Prof. Dr. Batar, Türkiye’nin bor politikasını gözden geçirmesi gerektiğinin altını çizerek, şu önerilerde bulundu:

"Yurtdışına ham bor cevheri satışı en aza indirilmeli. Boru hammadde olarak satmak yerine, ülkemizde işlenerek değerli uç ürünlere dönüştürülmesi sağlamalıyız. İşte o zaman bor sayesinde büyüme hızımız hız kazanır, ekonomik refah seviyemiz yükselir. Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü’nün bu yönde çalışmaları var ama, henüz ticarileşen bir ürün yok ve alınan mesafe beklenen düzeyde değil. Borun katkı malzemesi olarak kullanıldığı katma değeri yüksek ürünler üretilmesi ve işlenmesi teşvik edilsin. İlgili tüm kurum ve kuruluşlar da bir an önce harekete geçirilsin."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.