Hafta sonu çoluk çocuk ve dostlarla  Feshane’de  Çankırı tanıtım günlerine günleri ne gittik. Yörenin var olan ama gizli kalmış değerleri sanki şaha kalkmıştı.  Müthiş bir enerji ve gizli ve ilan edilmemiş bir gurura şahit oldum. Herkesin yüzü gülüyordu. Böylesine bir gururu yöre insanına yaşatan dünden bugüne bu oluşumda emeği geçen herkesi gönülden tebrik ediyorum. Sonsuzluğa göçenlere rahmet,  sağ olanlara sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.

Yöre sanatçılarının vereceği konser için anons yapan spiker Çankırı’lıyı sesi çıkmayan ve yürekleri kıpır kıpır bir yörenin insanları olarak tanımladı. Gerçekten tam on ikiden bir tanımlamaydı. Anadolulun en fazla göç veren bölgenin sessiz insanları yıllarca sırtlarında gelecekleri büyük şehirlere göç ettiler. Bir çoğu dik durmayı başarırken kimileride büyük şehirlerin dehlizlerinde kayboldular.  Kimileri hemşeri desteği bularak bir sıcak ekmeğe şükrederlerken kimileri daha şanslıydılar ve yaşama daha sağlam tutundular.

Bundan yıllar önce büyük şehirlerdeki yöre örgütlenmelerinin sosyolojik tahlili üzerine epeyce kafa patlattım,  ancak her şeyin belirleyicisinin yaşam pratiğinin  ve inanmanın kendisi olduğunu  pazar günü gördüm.  Kitaplar ve eserler çoğu kez yön gösterebilirler ancak öğretiler emekle çabayla yoğrulmadıkça uzun süre gerçekliğini koruyamazlarmış

Fizikte bir kural vardır potansiyel enerji kinetik enerjiye dönüşür ama bu dönüşüm bazen bir çocuğun doğumu gibi sıkıntılı ve sancılı olur. Çankırı doğumunun gerçekten çok sıkıntılı olduğunu düşünmekteyim. Evet  çocuk dünyaya geldi artık onun sağlıklı büyümesi için elbirliğiyle çalışmak gerek. Çocuk soğuk algınlıkları alerjik hastalıklarla karşılaşabilir. Aşılarını ihmal Etmemek gerek.

Gidişat ve gözlemler  öyle gösteriyor ki; Ülkemizin  genel profilinde olağanüstü bir sapma olmazsa önümüzdeki on yılda verdiği  göçü  Çankırı cazibe merkezi olarak geri alacaktır. Hatta bu dönüşüm içinde şu anda Çankırı bir fırsat ışığı gibi müteşebbislere göz kırpıyor. Yani bu sessiz  kent  makus talihini kırıyor. Büyük kentlerde hangi ölçekte olursa olsun ticaret yapan iş adamları pusulalarını memleketlerine doğru çevirirlerse zannediyorum yakın vadede hiçte pişman olmayacaklar gibime geliyor

Bugünler dünün emekleri üzerinde kuruluyor bu güzel süreçte bütün çaba gösterenlere Çankırı’lıların  gönül borçları var.  Belki bu diriliş bu şahlanış diğer illere örnekte olmalı. Geçmişin bir anatomisi yapılarak bir modellemede yapılabilir. Bunun çok faydalı olacağını düşünmekteyim. Sayın Özenç’in son yıllardaki partiler üstü ve kucaklayıcı mücadelesine çok yakından tanık oldum. Belki kendisinden böylesi bir doküman çalışmasını başlatması ve kollektif bir yaklaşımla  yakın tarihin bir kronolijik tahlili istenebilir.Ne, nerede, ne zaman, nasıl, kimlerle…..Böylesi bir çalışma geçmişi aydınlattığı gibi geleceğe de ışık tutacaktır.

Çankırılı değilim ama çok yakın dostlarımın Çankırı olmasından dolayı süreci çok yakından takip etme olanağı buldum. Bu değişimi üzüntüsüyle  sevinciyle  ama hissederek yaşadım. Hani ‘’Adam olacak çocuk …..belli olur denilir ya açıkçası bu sıçramayı beklemiyordum desem yalan olur. Hatta bazen bu çabalara destek verirken çok zorlandığımı itiraf ediyorum ama bu yorgunluklarımı unuttum ve canı gönülden bütün emeklerimi helal ediyorum.

Onurlu çabalarınızın devamı dileklerimle