"Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;
Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık"
 
Burası Türkiye...
Bu ülkede, tam 11 yıldır, kendisine namussuz, şerefsiz ve ahlaksız yakıştırması yapan bir hükümet,
Çiftçiye küfür, öğretmene hakaret, bebek katiline iltifat eden bir Başbakan,
Başbakanı peygamber, padişah, tövbe haşa Allah ilan eden iktidar partisi yöneticileri,
Teröristlere methiyeler düzen iktidar ve muhalefet partisi milletvekilleri,
Şehit cenazesinde gülen, PKK leşine ağlayan Başbakan yardımcıları,
Arakan'da salya sümük, Reyhanlı'da şen şakrak bir Dışişleri Bakanı,
Mehmetçiklerimizi kolundan, bacağından, canından eden mayınları, şehrin göbeğinde peşi sıra patlayan bombaları sürecin baltalanmasına, huzurun bozulmasına bağlayan bir İçişleri Bakanı var.
Olmaz olsun.
 
"Tükürün milleti alçakca vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!
Tükürün Ehl-i Salib'in o hayasız yüzüne!
Tükürün onların asla güvenilmez sözüne! "
 
Bu ülkede, "Bayrağın adı değişsin" şeklinde bir fikir sunup aydın, "Türkiye bölünsün" deyip akil ve şahsiyetini hiçe sayıp vekil olanlar,
"Vatanı böldürtmeyiz" dediğinde çapulcu, "Bayrağa sahip çıkın" çağrısı yaptığında provokatör, Türk tanımının anayasadan çıkarılmasına karşı çıktığında ise ırkçı, kafatasçı denilerek yaftalananlar var.
Yuh! olsun.
 
"Nasihatım sana: Herzeyle iştigali bırak;
Adamlığın yolu nerdense, bul da girmeye bak.
Adam mısın: Ebediyyen cihanda hürsün, gez;
Yular takıp seni bir kimsecikler sürükleyemez."
 
Can dostumuz İsrail, din kardeşimiz Filistin,
Müttefikimiz ABD, düşmanımız Suriye,
Bebek katili Esad, Kuş Sevenler Derneği Başkanı Öcalan,
Gurur abidesi Barzani, barış elçisi Karayılan,
İMF'ye borcumuzu tek tuşla sildik. Terörü tek sözle bitirdik.
PKK'nın süngüsü, İsrail'in miğferi, NATO'nun kışlası, ABD'nin askeriyiz.
Yazıklar olsun!
Reyhanlı'daki patlamalarla ilgili haber yapmak yasak. Bu teröre hizmet eder. "Terör ve terör örgütleri saldırının arkasından ortaya çıkacak manzaraya bakar kendilerin başarılı yada başarısız görür." Başbakan öyle söyledi.
Kandil'de terör örgütü PKK'nın yaptığı basın açıklamasını, kamu görevlilerinin tek sıra dizilerek sözde resmi belge ile teslim edildiği, gazetecilerin üstünün arandığı görüntüleri yayınlamak terörü başarılı kılmaz. O AKP hükümetinin başarısıdır.
Daha ne olsun?
Reyhanlı'da kopan bacaklar, yanan yürekler, yıkılan ocaklar ve yetim kalan çocuklar AKP hükümetini beklerken  AB Bakanı Egemen Bağış, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Reyhanlı'yı ziyaret edip, vatandaşın yaralarını sarmak ve acılarına ortak olmak yerine yurt dışı gezilerine çıkmayı tercih ettiler.
Burası Türkiye, o kadar da olsun...
Son olarak, bugünkü grup toplantısı konuşmasında "Biz bu saldırının altında kalmayız, er ya da geç bu alçakça saldırının faillerine bedelini misliyle ödetiriz. Allah'a hamdolsun bunu yapacak gücümüz de var irademiz de var, tecrübemiz de var. Ancak soğukkanlı davranacak, büyük devlet refleksiyle hareket edecek, bizi çekmek istedikleri tuzaklara da asla düşmeyeceğiz.'' şeklinde sözler sarf eden Erdoğan'a Akif'in şu mısraları ile seslenmek istiyorum:

Allah'tan utan! Bari bırak dini elinden...
Gir leş gibi topraklara kendin, gireceksen!